Tebliğ evrakında Tebligat Kanunu 21 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik 31/1. maddeleri uyarınca keyfiyetin haber verilmesi hususu komşu, yönetici veya kapıcıya bildirilmediğinden iflas ödeme emrinin geçersiz olduğu-
İhalenin feshini isteyen taşınmaz hissedarı şikayetçi adına çıkartılan satış ilânının, “Muhatabın gösterilen adreste oturduğu, ancak ilçede olma sebeple dağıtım saatinde evde bulunmadığı, bu nedenle adresin kapalı olduğu Komşusu/Kapıcı/Yönetici .... beyan etmesi üzerine, tebliğ imkansızlığından evrak mahalle muhtarına teslim edilmiştir.2 nolu haber kağıdı kapıya yapıştırılarak en yakın komşusu... haber verilmiştir.” şerhi ile 05.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği,beyanı alınan komşunun imzadan imtina edip etmediğinin belirlenmediği ve muhatabın tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceğinin de tevsik edilmediği görülmüş olup, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı-
Borçlu vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvurunun, 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti olduğu- Tebligat esnasında muhatabın nerede olduğu, tevziat saatlerinden sonra tebligat adresine dönüp dönmeyeceği hususu tahkik ve tevsik edilmemiş olduğundan, tebligatın bu hali ile Tebligat Kanununun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüz olduğu-
Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre; Tebligat Kanunu'nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice; "Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması"na dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından anılan şekilde şerh verilmeden, salt "mernis adresi" ibaresine dayanılarak, dağıtıcı tarafından 21/2. maddeye göre tebliğ işleminin yapılamayacağı- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Tebligatta, muhatabın adresten geçici olarak ayrılıp ayrılmadığı, tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği, bilgi alınan komşunun imzadan imtina edip etmediği belirtilmeden ve haber verilen komşunun ismi alınmadan tebliğ işlemi yapıldığından yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği-
Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin, bilinen en son adres olarak kabul edileceğine ve tebligatın burada yapılacağına imkan veren Tebligat Kanununun 10. maddesine 6099 s. Yasayla ilave edilen hükmün; bu adresin aynı davada (boşanma davasında) "hasım" olan diğer tarafın adresi olmaması halinde uygulanabilineceği- Dava dilekçesinde "müşterek konuta dönmediği" açıkça ifade edilen davalıya, aynı zamanda davacının da yerleşim yeri adresi olan adreste Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre yapılan tebligatın geçersiz olduğu- Kesin olmayan yetki itirazının bir ilk itiraz olduğu ve ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiği-
Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için tebligatın TK'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesine göre yapılması gerekirken dağıtıcının kendiliğinden TK'nun 21/2. maddesine göre yapmasının kanuna aykırı olduğu, ayrıca, Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi gözardı edilerek, şikayetçiye önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapıldığından da usulsüz olduğu-
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesinin zorunlu olduğu, yani; tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı- Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için tebligatın TK'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesine göre yapılması gerekirken dağıtıcının kendiliğinden TK'nun 21/2. maddesine göre yapmasının kanuna aykırı olduğu, ayrıca, Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi gözardı edilerek, şikayetçiye önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapıldığından da usulsüz olduğu-
Yapılacak tebliğ işleminde muhatap adreste bulunmaz ise, adreste bulunmama nedeninin araştırılarak komşu (kapıcı, yönetici) beyanının alınmasının, beyanda bulunan komşunun mutlaka adı ve soyadının ve komşu olduğunun tebligat parçasına yazılmasının gerekeceği, aksi halde yapılan tebliğ işleminin geçersiz olacağı- Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya, alacaklıya ve taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan ilgililerine tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Borçlu şirketin Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edildiği üzere önceki adresinden ayrıldığı anlaşıldığından, bu tarihten sonra, ödeme emri tebligatının borçlu şirketin eski adresine Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesine göre tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu- Muhatabın usulsüz tebligattan muttali olduğu tarihe göre, tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerektiği-