Davalının adreste bulunmama nedeni belirtilmediği gibi, haber verildiği belirtilen komşunun isminin belirtilmediği ve imzasının da alınmadığı, daha sonraki tebligatın davalının yurtdışında olduğu belirtilerek iade edildiği görüldüğünden, davalıya tebliğ edilen dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir tebligatın usûlsüz olduğu- Davalıya dava dilekçesinin tebliği ile taraf teşkili sağlandıktan sonra usulü işlemlerin tamamlanması gerektiği-
Davalının adres kayıt sistemindeki adresine tebligatlar yapılmış ise de PTT memurunun tebligata şerh olarak “adres yıkılıp arsa olduğundan TK/21-2 ye göre işlem yapılamadı” şeklindeki ifadeleri yazarak tebligatı mercie iade ettiği, buna rağmen belirtilen adrese TK 35. maddesine göre tebligat yapıldığı- Şu halde; fiziken mevcut olmayan bir adrese belirtilen şekilde tebligat yapılmasının davalının savunma hakkını sınırlar mahiyette olup usul ve yasaya uygun olmadığı- Dosya kapsamından adresi meçhul sayılan davalıya Tebligat Kanunu’nun 28. maddesi gereğince ilanen tebligat yapılmak üzere dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesine-
Satış ilanının ilk olarak borçlunun bilinen adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligatın iade edilmesi üzerine aynı adres olan mernis adresine tebliğ yapıldığı, tebligat evrakında sadece adresin başında “mernis adresi” ibaresinin yazılı olduğu, bu şerh dışında tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından TK. mad. 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese TK. mad. 21/2 uyarınca tebligat yapılacağına dair meşruhat” verilmediğinden tebligatın TK. mad. 23/1-8. ve Tebligat Yönetmeliği mad. 16/2 'ye aykırı olduğu- İİK. mad. 127 gereğince, satış ilanının borçluya tebliği zorunlu olup, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Gerçek kişiler yönünden, Teb. K. mad. 35 uyarınca, tebligat yapılabilmesi için, borçlunun adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunmaması ve ayrıca daha önce kendisine veya adresine Kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olması gerektiği- Şikayetçi ipotek borçlusuna gönderilen satış ilanı tebligatının, daha önce icra emri ve kıymet takdiri tebligatı gönderilen hem eski mernis adresi hem de ipotek resmi senedi adresi ve şikayetçinin bilinen en son adresi olan olan adresine tebliğ edildiği, bila tebliğ iade edilmesi sonrasında icra müdürlüğünce yapılan araştırmada şikayetçinin adres kayıt sisteminde adres kaydı olmadığından, aynı adrese TK 35. maddesine göre satış ilanı tebliğ edildiği görülmekte olup; dosyada borçlunun eski yerleşim yeri adresi ve bunun haricinde bir beyanında son adresi içerir adres bilgilerinin bildirildiği, bu durumda şikayetçinin satış ilanı tebliğ tarihinde adrese dayalı kayıt sisteminde kayıtlı yerleşim yeri adresi olmadığı bu hali ile TK.nun 35. maddesi uyarınca yapılan satış ilanı tebligatının usulüne uygun olduğu ve ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Tebliğ çıkaran merciice tebligat yönetmeliğinin 16/2 maddesine uygun kayıt düşülmemiş olması ve beyanda bulunan komşunun ad ve soyadının yazılmamış olması halinde satış ilamı tebligatının usulsüz olacağı-
gerekçeli karar davacı vekiline tebliğe çıkarılmış ve davacı vekilinin adresinin kapalı olduğu, komşusu M. K.'nun sözlü beyanından anlaşılarak, evrak Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre Mahalle Muhtarına teslim edilerek, 2 nolu haber kağıdı davacı vekilinin kapısına 13.03.2015 günü yapıştırılmak suretiyle tebliğ işlemi yapılmış ise de, davacı vekilinin adresinin kapalı olduğunu beyan eden komşusu M. K.'nun imzası alınmadığından ve imzadan imtina ettiği de belirtilmediğinden yapılan bu tebliğ işlemi geçerli olmadığı - Davacı vekilinin faksla mazeret isteminde bulunması normal karşılanması gerektiği gibi, faksta ıslak imzanın da olmaması tabii olduğu, öte yandan faks içeriğine uygun davacı mazeretinin de bulunduğu, o halde, mahkemece, davacı mazereti kabul edilmek suretiyle, davalı vekilinin aynı gün saat 15:00'te duruşmaya katılabilecek olması halinde aynı gün saat 15:00 itibariyle yargılamaya devam edilmesi, aksi halde yeni bir duruşma gün ve saati belirlenmek suretiyle, o gün ve saatten itibaren yargılamaya devam edilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
Borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresinin tevziat saatlerinde kapalı olması veya hazır bulunanlar tarafından tebligatın alınmasından kaçınılması halinde, bu adrese tebligat kanunu mad.21’e göre tebligat yapılması gerekeceği-
Tebliğ memurunun 103 davetiyesinin tebliğ işleminde “muhatabın adreste bulunmama sebebini borçlunun adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat (dağıtım) saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini” belgelendirmesi gerekeceği; bunu yapmadan “dışarıda” şeklindeki tebliğ işleminin Tebligat Kanunu’nun 21/I ve Tebligat Yönetmeliği’nin 35. maddesine aykırı olacağı-
Tebliğ belgesinde beyanı alınan komşunun isminin tesbit edilmediği, bilgisine başvurulan komşunun kim olduğuna dair hiçbir bilginin bulunmadığı, bu durumda borçlulara çıkartılan meşruhatlı davetiyeler Tebligat Kanunu'nun 21/1-2 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddelerine aykırı olmakla usulsüz olduğu- Borçlulara çıkartılan meşruhatlı davetiyeler usulsüz olduğundan, yöntemine uygun şekilde tebliğinin sağlanması gerektiği-
Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılan borçluya, İİK. mad. 54/1 uyarınca, bir temsilci tayin etmesi için süre verilerek sonucuna göre satış ilanı tebliğ edilmek suretiyle takibe devam edilmesi gerekirken, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu-