Arabuluculuk tutanağının “mahkemece icra edilebilirlik şerhi verilmesi” şartı ile “ ilam“ niteliğinde olduğu- İcra edilebilirlik şerhi verilmesi istemi halinde, ister dosya üzerinden, ister duruşma yapılarak karar verilsin, talep dilekçesinin karşı tarafa tebliğinin şart olduğu- Dava dilekçesi davalının mernis adresine “mernis adresi olduğu belirtilerek“ tebliğe çıkarılarak taraf teşkilinin sağlandıktan sonra karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, öncelikle dosya kapsamında normal tebliğat yapılmayan ilanen tebliğat yapılan davalılar hakkında; Nufüs Müdürlüğünde, davalılara ilişkin bilgilerde belirtilmek suretiyle (mevcut olan nufüs bilgileri vs) nufüs kayıtları ve mernis adreslerinin celp edilmesine, Tapu Müdürlüğünden adres araştırılması yapılmasına, Seçim Kurulunundan adres araştırması yapılmasına, Askerlik şubesinden adres araştırması yapılmasına, Vergi dairesi, belediyeden adres araştırması yapılması karar verilip ilgili kuruluşlardan adres araştırması yapıldıktan sonra, davacıların sağ olup olmadıkları sağ ise kendilerine, vefat ettikleri anlaşılması durumunda mirasçılarına gerekçeli karar tebliğ edilmesi gerektiği- Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştıracağı, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin, tebliğ tarihi sayılacağı-
Satış ilanı tebliğ işleminin; “Muhatabın adresinin kapalı olduğu, komşu/yönetici/kapıcı sorulduğunda nerede olduğunun bilinmediği sözlü/imzalı beyanından anlaşıldığından...” şerhi ile Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmak istendiği, ancak muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği tevsik edilmediği gibi, tebliğ mazbatasında, beyanda bulunan kişinin imzadan imtina durumu da tespit edilmediğinden yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Satış ilanına ilişkin tebliğ evrakının, borçlunun, mahalle sınırlarının değişmesinden önceki hali ile Tuzla Mahallesi muhtarına bırakılmış olmasının da usulsüz olduğu- Beyan edilen öğrenme tarihinin aksinin tanık beyanıyla ispat edilemeyeceği-
Kefil sıfatıyla kira sözleşmesini imzalayan borçlu yönünden, kiralanan taşınmazın adres bilgisi yerinde yazılı adresin, bu borçlu yönünden bilinen adres olduğunun kabulünün mümkün olmadığı- Takip talebi ve ödeme emrinde yazılı adres, bu borçlu yönünden bilinen son adres olup, buraya gönderilen tebligatın bila tebliğ iade edilmiş olması nedeniyle mernis adresi olmasından dolayı aynı adrese TK'nun 21/2. maddesi gereğince yapılan tebliğ işleminin usule uygun olduğu- Tahliye kararının infazına ilişkin işlem sırasında tutulan tutanakta, borçlu kiracının hazır olduğu yazılmış ve adı geçenin imzadan imtina etmesi nedeniyle imzasının alınamadığı icra müdür yardımcısınca tutanağa şerh edilmiş olup İİK. mad. 8/4 gereğince; icra ve iflas dairesinin tutanakları, hilafı sabit oluncaya kadar muteber olduğundan, adı geçen borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz ise de, TK'nun 32. maddesi gereğince tahliye işlemi sırasında hazır olan borçlunun takipten en geç bu tarihte haberdar olduğunun kabulü gerektiği-  Borçlunun, tebligattan haberdar olduğunun kabulü gerekeceğinden, bu tarihten itibaren yasal 7 günlük süreden sonra icra mahkemesine yaptığı başvurunun süresinde olmadığı-
Şikayete konu satış ilanı tebliğ evrakı üzerinde tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından tebligat çıkarılan adresin, borçlunun, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair şerh verilmediği ve dağıtıcının kendiliğinden satış ilanı tebliğ işlemini Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yaptığı görüldüğünden ve ayrıca tebliğ belgesini teslim alan mahalle muhtarının imzasının da alınmadığı anlaşıldığından, tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 16 ve 31. maddeleri koşullarına göre usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağının olmadığı- Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmesi gerekeceği, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olmasının veya usulsüz tebliğ edilmesinin ise başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Gecikmiş itirazın ön koşulunun usulüne uygun bir tebligatın varlığı olduğu, borçlu, ödeme emrinin muhtara teslim edildiği tarihte yurt dışında olmasına rağmen, tebliğ mazbatasında işe gittiğinin yazılması ile tebliğin, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapıldığı anlaşıldığından ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, usulüne uygun tebligat bulunmaması halinde, HMK'nun 33. maddesi gereği, hukuki tavsif hakime ait olacağından, borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz isteminde bulunması ile bağlı kalınmaksızın, tebligatın usulsüzlüğü ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereği, tebliğ tarihinin belirlenmesi yoluna gidilmesi gerekeceği-
Borçlu adına çıkarılan satış ilanı tebligatlarından ilkinin' 'Muhatabın adresinde tebellüğe ehil kimse bulunamadığından komşusuna soruldu verilen beyanda muhatabın çarşıya gittiği beyan edildi muhatabın çarşıya gittiğini beyan eden komşusu ismini söylemekten imzadan imtina etmiştir tebliğ evrakı mahalle muhtarı imzasına ... teslim edildi Düzenlenen 2 no'lu haber kağıdı 10 Ekim 2015 tarihinde muhatabın kapısına yapıştırılarak muhataba haber vermesi için 10 komşusuna haber verildi" kaydı ile tebliğ edildiği görülmekte olup, tebliğ şerhinde yazılı bulunan muhatabın çarşıya gittiği beyanının kimden soruşturularak tespit edildiğinin ve bu kişinin açık kimliğinin ne olduğunun tebliğ mazbatasında açıklanmadığı, yine, haber verilen kişinin açık kimliğinin de tebligattaki meşruhatta yazılı olmadığı gibi imzasının alınmadığı ya da imzadan imtina hususuna da tebligat parçasında yer verilmediği anlaşıldığından, satış ilanı tebligatının, Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri koşullarına göre usulüne uygun yapılmadığı- Kendisine tebliğ evrakı teslim edilen muhtarın adresini ihtiva eden ve muhatabın tebligatı muhtardan alabileceğini bildiren ihbarnamenin borçlunun kapısına yapıştırılmadığı tebliğ mazbatasındaki açıklamadan anlaşıldığı, dolayısıyla, anılan satış ilanı tebliğ işleminin de, Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 31. maddelerinde öngörülen usule aykırı olduğu-
Tebliğ işleminin; tebligat evrakının Tebligat Kanunu mad. 21/1 gereğince muhtara teslim edildiği anlaşılamadığından ve tebligat mazbatasındaki imza da ilgili mahalle muhtarına değil komşuya ait olduğundan usulsüz olduğu-
Şikayetçilere yapılan satış ilanı tebliğine ilişkin tebliğ mazbatalarının incelenmesinde; “adresin kapalı olması üzerine komşusu çarşıda olduğunu beyan etti,TK'nun 21.maddesi gereğince tebliğ evrakı Akhisar muhtarına teslim edildi,2 nolu ihtarname kapıya asılarak komşu .......'a haber verildi” şerhi düşülmek suretiyle tebligatların yapılmış olduğu görülmüş olup, anılan tebliğ mazbatalarında, beyanına başvurulan komşu ad ve soyadının tespit ve tevsik edilmediği görülmekle tebligatların usulsüz olduğu- Öğrenme tarihinin belirlenmesinde şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksinin karşı tarafça ancak yazılı delil ile ispatlanabileceği-
Satış ilanının, borçlunun “İçmeler mah 1175 sk no: 8 Urla” adresinde, 30.03.2015 tarihinde “muhatap adresten ayrılmıştır. Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, tebliğ imkansızlığı nedeniyle TK'nun 21/2 gereğince mahalle muhtarı D.D.'a tebliğ edilmiştir.” şerhi ile doğrudan 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 2l/2. maddesine göre işlem yapılarak tebliğ edildiğinin görüldüğü, borçlunun bilinen bu adresine daha önceden tebligat yapılmış olup, söz konusu adresin tebligata elverişli olmadığı (bu adreste artık borçluya tebligat yapılamadığı) tebliğ memurunca araştırılıp tespit edilmeden söz konusu adres mernis adresi de olsa doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre işlem yapılamayacağı gibi, tebliğ zarfında Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesinde öngörülen; 'Tebligat çıkarılan adres, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, TK'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması'na dair meşruhat bulunmadığından, tebliğ işleminin TK'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliğinin 30.maddesine göre yapılması gerekirken tebliğ memurunun kendiliğinden TK'nun 21/2.maddesine göre işlem yapmasının kanuna aykırı olduğu, tebliğ işleminde kapıya yapıştırılması gereken (2) nolu ihbarnamenin yapıştırılmamasının da kanuna ve yönetmeliğe uygun olmadığı, dolayısıyla borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu-