Tapu iptali ve tescil-alacak davası-
Haciz tutanağının İİK. mad 105 kapsamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu- Dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunduğu, davalı üçüncü kişinin borçlu davalının durumunu ve amacını bilen kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufun iptale tabi olduğu, davalı üçüncü kişi dava konusu taşınmazı elden çıkardığından hakkındaki davanın bedele dönüştürüldüğü-
Borçlunun aciz halinde olduğunun anlaşılması, iptali istenen tasarrufların dava konusu takip dosyasındaki senetle doğan borçtan sonra yapılmış olması ve davalı 3. kişinin borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufların İİK’nun 280/1 madde gereğince iptale tabi olduğu- Borcun doğumunun, iptali istenen tasarruflardan sonra olması halinde, tasarrufun iptali davasının, "dava şartı yokluğu" nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği- Davalı borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durması ve davacı tarafından itirazın iptali davası açılması halinde, davanın davacı lehine sonuçlanmış ve kesinleşmiş olması halinde, tasarrufların iptaline, aksi takdirde kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin beklenmesi, davalı borçlu lehine sonuçlanmış ve kesinleşmiş ise anılan takip dosyası yönünden davanın önkoşul yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
İptali istenen tasarrufun senet ve kullanılan kredi sözleşmelerine dayalı borçtan sonra yapılmış olduğu görüldüğünden, borçlunun çocukları olan davalı 3. kişiler (İİK. mad. 278/3-1) ve borçlunun çalışanı davalı 4. kişi (İİK. mad. 280) yönünden tasarrufun iptali gerektiği- İcra takibine itiraz üzerine davacı alacaklının itirazın iptali davası açtığı anlaşıldığından, bu davanın davacı lehine sonuçlanmış ve kesinleşmiş olması halinde, anılan takip dosyası yönünden de tasarrufların iptaline, aksi takdirde kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin beklenmesi, davalı borçlu lehine sonuçlanmış ve kesinleşmiş ise anılan takip dosyası yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Dosyadan yapılan hacizler İİK'nun 105.madde kapsamında olup anılan yasanın 105. maddesi gereğince aciz belgesi niteliğinde olduğundan bu takiple ilgili olarak davanın esasına girilerek taraf delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- Davanın borçlu hakkında kesinleşmiş takip bulunmadığı, dolayısı ile davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verildiğine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2.maddesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Borçlunun aciz halinde olduğunun anlaşılmasına, iptali istenen tasarrufların dava konusu takip dosyasındaki 25.3.2011 tanzim 3.7.2012 vadeli senetle doğan borçtan sonra yapılmasına, 4.6.2013 ve 26.8.2013 tarihli tasarrufların dava açıldıktan sonra yapılmış olmasına, davalı 3.kişilerin borçlunun eşi ve kızı, davalı 4.kişi şirketin borçlunun çocuklarına ait yine davalı 4.kişinin de ekonomik durumu itibarıyla dava konusu aracı almasının hayatın hayatın olağan akışına aykırı olması nedeniyle dava konusu 12.10.2011 ve 20.10.2011 tarihli tasarrufların İİK’nun 278/3-1 ve 280/1 madde, 4.6.2013, 26.8.2013 tarihli tasarrufların da İİK’nun 280/1 madde gereğince iptale tabi olduğu- Borcun doğumu, iptali istenen tasarruflardan sonra olduğundan adı geçen davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği- Davacı bankanın dava konusu yaptığı takip dosyasına davalı borçlunun itiraz ettiği ve itiraz üzerine takibin durduğu, başka bir dava ile davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşıldığından mahkemece itirazın iptali davası ilgili mahkemesi'nden istenerek incelenmesi davacı lehine sonuçlanmış ve kesinleşmiş ise şimdiki gibi anılan takip dosyası yönünden de tasarrufların iptaline, aksi takdirde kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin beklenmesi, davalı borçlu lehine sonuçlanmış ve kesinleşmiş ise anılan takip dosyası yönünden davanın önkoşul yokluğu reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu takip dosyaları içeriğinden borçluyla ilgili malvarlığına ilişkin yazılan haciz yazılarından tapuya kayıtlı taşınmazının bulunmadığı, bankalarda hesabının olmadığı, 3.kişiler de alacağının bulunmadığı, adına kayıtlı üç araçtan birinin üzerindeki rehin nedeniyle satıldığı, iki araçtan birinin değerinin 13.000 TL olduğu davacının anılan araçlardaki haciz sırasının 24 ve 26. sırada yer aldığı dolayısıyla 31.1.2014 tarihli haciz tutanağının İİK'nun 105 maddesi anlamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğunun kabulü gerekeceği-
Borç kaynağı bononun en eskisinin tanzim edildiği tarihe göre, tasarrufun bundan önce gerçekleştiğinden davanın ön koşulu bulunmadığından ve temyiz aşamasında dahi borç ilişkisinin somutlaştırılmamış olduğundan, tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Dava konusu dört adet taşınmaz borçlu tarafından davalı üçüncü kişiye, onun tarafından da dördüncü kişiye satılmış, duruşmada dava konusu taşınmazların son maliki dördüncü kişi görüldüğünden taraf teşkili yönünden süre verilmesi üzerine, davacı vekilinin davaya dahil edilmesini istediği ve davacının bu talebinden önce mahkemece res'en dahili davalıya dava dilekçesi, tensip ve yenileme dilekçesinin tebliğ edildiği ve adı geçen dahili davalının vekilin vekaletnamesini dosyaya sunduğu dolayısıyla İİK'nun 282 maddesi gereğince taraf teşkilinin sağlandığı anlaşıldığından mahkemece davanın esasına girilerek ön koşullarının varlığı yönünden incelenmesi, ön koşulların varlığı halinde de dava konusu tasarrufların İİK'nun 278, 279, 280, 283.maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Borcun doğumundan sonra davalı anneye yapılan taşınmaz satışlarının mal kaçırma amacı ile yapıldığından bahisle bu parseller yönünden davanın kabulü gerektiği- TBK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkin davada, borçlu tarafından satışı yapılamayan taşınmazlarla ilgili olarak, dava husumet yokluğundan reddedildiğinden, karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-