«Haczin yapıldığı yerin saptanması», «haczedilen eşyaların finansal kiralama sözleşmesi konusu olan mallar olup olmadığının belirlenmesi», «rızai taksim konusu malların fiilen kim tarafından kullanıldığının anlaşılması», «faturaların hacizli mallara uygunluğunun saptanması», «haczedilen taşınırların taşınmazın tamamlayıcı parçası ya da eklentisi olup olmadığının belirlenmesi», «haczedilen malların ihalede satın alınan mallar olup olmadığının anlaşılması» vb. için gerektiğinde icra memuru, taraf tanıkları ve bilirkişi de hazır bulundurularak yerinde keşif yapılması gerekeceği–
Satışın Cif satış olup olmadığı ve satışa konu yurt dışından getirilen taşınırların (makine ve yedek parçaların) mülkiyetinin hangi anda alıcıya geçtiği konusunda -taşımacılık hukuku alanında uzman bir hukukçu, gümrük ve ihracat işlerinden anlayan bir ihracatçı ve bir de bankacının dahil edileceği uzman bilirkişi oluşturularak- bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği–
Alacaklının, İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak «istihkak davası» açtığı durumlarda, ayrıca icra mahkemesinde «üçüncü kişinin, borçludan dava konusu malı devralması nedeniyle İİK’nun 277 vd. maddeleri uyarınca «tasarrufun iptali davası» açamayacağı (Alacaklının, İİK. 97/XVII uyarınca ancak, üçüncü kişinin kendisine karşı açtığı «istihkak davası»nda, icra mahkemesinde mukabil (karşılık) dava olarak «tasarrufun iptali davası» açabileceği)– Bu durumda, icra mahkemesince «açılan tasarrufun iptali davasının görev yönünden reddine» karar verilmesi, buna karşın «istihkak davası» yönünden işin esasına girilerek taraf kanıtlarının toplanması gerekeceği—
Haczedilen taşınırların, «demirbaşları ile birlikte kiraya verilmiş olan otelin demirbaşı olup olmadığı» konusunda ticari defter ve envanter kayıtları üzerinde bilirkişi yaptırılması gerekeceği–
«Hayatın Olağan Akışına Aykırı İddialar»
Borçluya kiralanan spor tesisi ile ilgili olarak düzenlenmiş olan kira sözleşmesine ekli demirbaş eşya listesinde bulunmayan dava konusu hacizli malların daha sonra alınan kararla demirbaş eşya listesine eklenmiş gibi gösterilmesinin, yasal karinenin aksini isbata yeterli delil sayılmayacağı–
Takipten sonra, haciz tarihinden kısa bir süre önce veya haciz tarihinde yahut haciz tarihinden sonraki tarihte düzenlenmiş olan faturaların -tek başına- HUMK. 299/I uyarınca alacaklının haklarını etkilemeyeceği ve İİK. 97/a’da öngörülen mülkiyet karinesinin aksini isbata elverişli kanıt olarak kabul edilemeyeceği– (Not: Yürürlükten kalkmış olan HUMK. 299/II.'nin "Bir senedin kendisine ibraz olunduğu, katibiadil veya salahiyettar memur tarafından alelüsul tasdik edilmiş ise ibraz tarihi veyahut imza edenlerden birinin vefatı tarihi veya imza etmesine imkanı maddiyi selbeden bir hadisenin vukuu tarihi veyahut ol senedin bir muamelei resmiyeye esas ittihaz kılındığı tarih üçüncü şahıslar hakkında da muteber addolunur. Bu nevi senetlerde bahsolunan sair senetlerin tarihleri üçüncü şahıslar hakkında ancak son senet tarihinin musaddak addolunduğu tarihten itibar olunur." şeklindeki hükmü yeni HMK.'ya alınması unutulmuşsa da, bu hükmün düzenlediği hususların bugün dahi aynen uygulanması gerekeceği-