İlk Derece Mahkemesince ihalenin feshi şikayetinin kabul edilmesi ve davalı SGK.nın harçtan muaf oluşu karşısında davacının yatırdığı harç masraflarının davalı SGK. dan tahsiline karar verilerek harçtan muaf olan davalı SGK. ya harç yükletilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
İpotek veren üçüncü kişi ile asıl borçlu arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğundan bu hususun, mahkemece re'sen göz önünde bulundurulması gerekeceği, ipotekli taşınmazlar maliki üçüncü kişiye satış ilanının tebliğ edilmesinin usulsüz olan icra takibini usulüne uygun hale getirmeyeceği, bu durumda, HMK'nun 124. maddesi uyarınca alacaklı tarafından, taşınmazı satın alan 3. kişi yönünden ek takip talebinde bulunulması ve buna göre düzenlenecek icra emrinin tebliği gerekirken, adı geçen usulünce takibe dahil edilmediği halde takibin yürütülmesi ve taşınmazların ihale yoluyla satılması doğru olmadığından, ilk derece mahkemesince ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemeleri'nin İlk Derece Mahkemesinin hatasını HMK. nın 359. maddesine uygun şekilde yeniden karar vererek düzeltmek zorunda olduğu, bu hüküm karşısında Bölge Adliye Mahkemelerinin düzelterek onama ya da sonucu doğru onama yetkisinin olmadığı, bu emredici düzenlemeler karşısında, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesinin kararını gerekçe hatası nedeni ile kaldırıp, uygun gerekçe ile yeniden esastan bir karar vermesi gerekirken, ilk derece mahkemesinin kararının sonucunun doğru olduğu gerekçesi ile istinaf talebinin esastan reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece, şikayetçi yönünden malik olduğu taşınmazlara ilişkin şikayetinin esastan reddi ile o taşınmazların ihale bedeli üzerinden para cezasına hükmedilmesi, malik olmadığı taşınmazlar yönünden ise şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi ile para cezasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
İhalenin feshi talebinin esastan reddi halinde İİK. nun 134. maddesi uyarınca davacıya yükletilecek cezanın, niteliği itibarı ile idari para cezası olmadığı, Kanun'un hükmedilecek cezayı "... para cezası.." olarak nitelendirdiği-
6100 sayılı HMK'nun 114/1-d maddesi uyarınca, aktif husumet ehliyeti bulunmayan şikayetçinin açtığı davada dava şartı gerçekleşmediğinden, bu hususun her aşamada kamu düzeni nedeniyle re'sen değerlendirilmesi gerekeceği, buna göre, Bölge Adliye Mahkemesince ihalenin feshi istemini esastan reddeden ilk derece mahkemesi kararının, düzeltilerek, istemin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği- İİK'nın 134. maddesinde işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
İhale bedelinin İK 134/5 uyarınca nemalandırılması sonucunda elde edilen bedelin, ihale alıcısına ödeneceği-
Birden fazla taşınmazın aynı ilanla satışa çıkarılması halinde, satış bedelinin muhammen bedelin %50'sini ve satış masraflarını karşılayıp karşılamadığının tespitinin; toplam paraya çevirme gideri satışı yapılan taşınmaz sayısına bölünmek suretiyle ayrıca müstakil harcamalar var ise bu miktara eklenerek İİK'nun 129. maddesindeki koşullara uygun şekilde satışın gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin belirlenmesi şeklinde olduğu- Mahkemece İİK'nun 129/2. maddesine göre ihale bedelinin satış masraflarını karşılamadığı ve kıymet takdirinin yapıldığı tarih üzerinden iki yıldan fazla süre geçtiği gerekçeleriyle ihalenin re'sen feshine karar verilmesi gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesi’nce; şikayetçinin ihalenin feshi isteminin, borçlunun maliki olmadığı bağımsız bölüm yönünden aktif husumet yokluğundan reddi ile para cezasına yer olmadığına, diğer taşınmazlar yönünden ise şikayetin esastan reddi ile para cezası ile cezalandırılmasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değil ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Şikayete konu taşınmazların tamamının muhammen bedelinin üzerinde ihale edildiği; şikayetçinin süresinde usulüne uygun kıymet takdirine itirazının bulunmadığı ve yine şikayet edenin fesih sebepleri nazara alındığında bu sebeplerin, ihalenin muhammen bedelin üzerinde satılması halinde dahi incelenebilecek hususlardan da olmadığı anlaşılmış olup netice itibarıyla zarar unsuru gerçekleşmediğinden şikayetçinin ihalelerin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığının kabulü gerekeceği-