Mahkemece tespit edilen taşınmazın değerinin, ihaleye esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması nedeniyle ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Temyiz yoluna başvuran haciz alacaklısı olup üçüncü kişi konumundaki SGK'nun ihalenin feshi şikayetinde şikayet olunan olarak gösterilmesinin ve ihalenin feshi kararı ile birlikte aleyhine yargılama giderlerine yükletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- İlk Derece Mahkemesince dosyada davalı olarak işlem gören SGK'nın harçtan muaf olduğu gözden kaçırılarak, davalı SGK'ya harç yükletilmesinin hatalı olduğu-
Davacının kıymet takdirine yönelik ihalenin feshi sebepleri haricindeki sebeplerin taşınmazların muhammen bedelinin üzerinde satılması nedeniyle zarar unsurunun istisnalarından olmadığı- Davacı vekili tarafından icra dosyasına vekalet sunulduğu ve satış ilanının aynı vekile e-tebliğ yoluyla tebliğ edildiği, 7 günlük süre içerisinde kıymet takdirine yönelik itiraz ve sair hazırlık işlemleri şikayet yoluyla mahkeme önüne getirilmediğinden artık ihalenin feshi davasında bu hususların dinlenilmesinin mümkün olmadığı, yapılan ihalede kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, taşınmazların ipotek bedelinin üzerinde satıldığı, kaldı ki, ipotek alacaklısı tarafından ipotek bedelinin altında satışa muvafakat edildiği, kıymet takdirinden itibaren 2 yıllık süre içerisinde ihalenin gerçekleştirildiği, taşınmazların muhammen bedelin üzerinde satılması nedeniyle mahkemece zarar unsuru gerçekleşmediğinden davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine ilişkin kararda isabetsizlik bulunmadığı-
İhale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûmiyete ilişkin hükmün, Bölge Adliye Mahkemeleri ile Yargıtay'da görülmekte olan ihalenin feshi talepleri hakkında da uygulanacağı-
Satış dosyasının incelenmesinde; ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle yapılan ihalede ihale bedelinin yatırılmaması nedeniyle İİK’nın 133. maddesine göre tamamlayıcı ihale yapıldığı, yapılan ihalenin usulüne uygun olduğu, İİK'nun 133. maddesine göre yapılan ihalelerde, fesih isteminin reddi halinde para cezasının öngörülmediği gibi aynı Kanun'un 134. maddesine yapılan bir atıf da bulunmadığı ve bu nedenle ilk derece mahkemesince şikayetçi aleyhine para cezası tayinin hatalı olup, bozma sebebi ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Kıymet takdir raporunun usulsüz tebliği şikayetinin de, usulüne satış ilanı tebliğinden itibaren süresi içinde şikayet edilmediği, satış ilanı Türkiye geneli yayın yapan .......... Gazetesi'nde ilan edilmiş olup, tirajının 186.911 olduğu Basın İlan Kurumunun yazı cevabı ile anlaşıldığı, re'sen incelenmesi gereken sebepler yönünden yapılan incelemede de ihalenin feshini gerektiren bir nedenin bulunmadığı, ancak, İİK'nın 134/5-3 maddesi ve Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi nazara alınarak davacı aleyhine ihale bedelinin %5'i oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmesi gerekirken davacı aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmolunmasının isabetsiz olduğu-
İstinaf başvurusunun reddine ilişkin ek karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, satış dahil hiçbir icra işleminin durmayacağından, kesin karara karşı yapılan temyiz başvurusu ihalenin yapılmasını engelleyemeyeceğinden, Bölge Adliye Mahkemesince, borçluların istinaf sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İhalesi yapılan menkullerin kıymet takdirine itiraz neticesinde, mahkemece belirlenen toplam değeri 1.308.247,14 TL iken 1.310.000 TL bedel ile ihalesinin gerçekleştirildiği, mahcuzlar ile ilgili istihkak davasının bekletici mesele yapılmasının hukuken mümkün olmadığı, bu halde ihalenin feshi isteminin zarar koşulunun oluşmaması ve hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesinin ve işin esasına girilmemesi nedeniyle para cezasına hükmedilmemesinin yerinde olduğu-
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre ihale bedelinin en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerektiği, somut olayda şikayet eden borçlunun kıymet takdirine yönelik bir iddiası bulunmadığı da gözetildiğinde muhammen bedeli 400.000,00 TL olan taşınmaz 498.000,00 TL’ye satıldığından zarar unsuru gerçekleşmemiş olup şikayetçinin ödeme emri ve satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesine dayalı olarak ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
Şikayet eden borçlunun takip kesinleştikten sonra kısıtlanmış olup kıymet takdiri raporu ve satış ilanı vasiye tebliğ edildiği, taşınmazın tapu kaydında cebri satışa engel bir ihtiyati tedbir şerhi bulunmadığı, açılan davalardan verilen cebri satışa engel bir tedbir kararı da bulunmadığı, takibin durdurulması veya ödeme emrinin iptali sebebi olabilecek hususların ihalenin feshi nedeni olarak kabulü mümkün olmadığı, satıştan önce ödeme emrinin veya takibin iptali istemiyle açılan davadan verilen bir şikayetin reddi kararına karşı yapılmış istinaf başvurusu bulunmadığından İİK’nin 363/4. maddesinin uygulanma yeri bulunmadığı, taşınmazın satış bedelinin muhammen bedelin üzerinde olduğu, şikayetçinin kıymet takdirine itiraz ile fesat iddiasının bulunmadığı, şikayetçinin dava konusu ihalenin feshi isteminde menfaatinin ne suretle muhtel olduğunu ispatlayamadığı, zarar unsurunun gerçekleşmediği, şikayetçinin İİK’nin 134/8. maddesi kapsamında satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi nedeni de dahil olmak üzere belirttiği tüm nedenlerden dolayı ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığı-