Satışa hazırlık işlemlerinin usulsüzlüğü yönündeki başvurunun, satış ilan tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gerekeceği, süresinde ileri sürülmeyen usulsüzlüğün ihalenin feshi davasında ileri sürülemeyeceği-
Fesat iddiasında bulunulması halinde, fesada ıttıla tarihinden itibaren şikayet süresi başlayacağından, ıttıla tarihi tespit edilerek, bu iddiaya ilişkin şikayetin süresinde olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi tarafından 20 gün içinde duruşma yapılarak ve taraflar gelmeden de icap eden karar verileceğinden, bu konuda evrak üzerinde karar verilemeyeceği-
Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluştuğunda, çelişkinin giderilmesi için -önceki kararla bağlı olunmadan- yeni bir karar verilmesi gerekeceği-
Alıcının taşınmazın önemli özellikleri hakkında hataya düşürülmesi ihalenin feshi sebebi olduğundan, şikayetçi alıcının "satış ilanında ruhsatlı olduğu belirtilen taşınmazın ruhsatının olmadığını öğrendiğini" belirterek yaptığı iptal başvurusunun bu yönden değerlendirilmesi gerekeceği-
Davacı-borçlu şirkete satış kararının Teb. K. mad. 35 uyarınca tebliğ edildiği, davacı-borçlu AŞ tarafından verilmiş bir vekaletnamenin satış kararı ve satış gününe kadar takip veya satış dosyasına ibraz edilmediği, dolayısıyla satış tarihine kadar davacı-borçlu şirketin icra satış dosyasında vekille temsil edilmediği, bu nedenle doğrudan şirkete yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu- Satış dosyasına ibraz edilen kıymet takdiri raporuna itirazın reddine ilişkin karar örneğinde davacı-borçlu şirketin vekilinin adı bulunmasının sonucu değiştirmeyeceği, vekaletname aslının veya onanmış örneğinin her dosya için ayrı ayrı verilmesi zorunluluğunun bulunduğu- Davacı-borçlu şirkete usulüne uygun olarak tebligat yapılmadığı kabul edilse dahi, davacı-borçlu şirket adına vekaletname ibraz eden vekil tarafından satış gününden önce taşınmazların satışına karar verildiği belirtilerek satışın durdurulmasının talep edildiğinden davacı-borçlu şirketin satış tarihinden haberdar olduğu- Davacı-borçlu şirket, haberdar olmadığını beyan ettiği tebligat gereğini yerine getirmek üzere işlemlere başlamış, vekili aracılığıyla açtığı davalarda satışın tedbiren durdurulmasını talep etmiş olmakla artık, vekilin de haberdar olduğu açık olan satış tarihinin tebliğ edilmediğinden bahisle tebligat yokluğuna dayanarak ihalenin feshini talep etmesi açıkça TMK’ nun 2. maddesindeki iyiniyet kurallarına da aykırılık teşkil edeceği- Davacı-borçlu şirketin vekili olduğu, delil olarak bildirilen dosyalar içine verilen vekaletname örneklerinden anlaşılan avukatın açık artırmada hazır olduğu ve tutanağı imzaladığı da belirgin olduğundan, başka bir sıfatla açık artırmaya katıldığını kanıtlayamayan bu vekilin artırma ve satış sırasında hazır bulunmasının da davacı-borçlu şirketin satış günü ve ihaleden haberdar olduğunu gösterdiği- Davacı-borçlu şirketin ihale tarihinden yöntemince haberdar olduğu gözetildiğinde, yapılan ihalenin feshine dair şikayetin yasada öngörülen süreden çok sonra olduğu ve mahkemece süre nedeniyle ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-