Satışa ilişkin olarak düzenlenen şartnamede ve satış ilanında "ihaleye katılacakların % 20 teminat yatırması gerektiği" yasaya uygun olarak belirtilmiş olup, taşınmaz hissedarının, muhammen bedelden hissesine düşen miktarın karşıladığı oranda teminat yatırmasının aranmayacağı- Şikayetçinin taşınmazdaki hissesinin, teminat miktarını karşılamadığı ve ihale başlamadan önce, şikayetçinin ihaleye katılmak istediğine ve bunun için teminat yatırmasının zorunlu tutulduğuna dair bir memurluk işlemine rastlanmadığı anlaşıldığından, satış kararında bu yönde ibare bulunmasının tek başına yeterli olmadığı ve şikayetçinin ihale bittikten sonra satış mahalline geldiği görüldüğünden, şikayetçinin ihale saatinde ihaleye girmek için geldiği, ihaleye katılması için, kendisinden % 20 teminatın tamamını yatırmasının şart koşulduğu ve dolayısıyla ihaleye katılımının engellendiği hususu yazılı bir belge ile kanıtlanamamış olduğundan, ihalenin feshi isteminin yerinde olmadığının kabulü gerektiği-
Şikayet dilekçesine ekli imza sürkülerine göre, şikayetçi şirket on yıl süre ile M.P. ve M.Ö’nın atacakları müşterek imzalar ile temsil edileceğinden ve icra hukuk mahkemesine yapılan şikayet yalnızca şirket müdürlerinden M. Ö.'ın imzasıni içeren dilekçe ile yapıldığından şirket adına açılan geçerli bir dava olmayacağı,mahkemece şirket adına verilen geçerli bir şikayet dilekçesinin olmadığı gözetilerek talebin usulden reddi gerektiğinden %10 para cezasına hükmedilemeyeceği-
İhaleye katılmak için gittiğinde engellenen, ihalenin usulüne uygun yapılmadığını belirterek ihalenin feshi isteminde bulunan şikayetçinin İİK.nun 134/2.maddesinde belirtilen kişilerden olmadığından ihalenin feshini isteyemeyeceği, istemin şikayet hakkı bulunmadığından reddi halinde işin esasına girilmeyeceğinden para cezasına mahkum edilemeyeceği-
Satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, şikayet dilekçesinde kıymet takdirine usulünce yapılmış bir şikayetin de bulunmadığı, dolayısıyla zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
1. arttırmanın tarihinin 06.05.2013 tarihi; satışın gerçekleştiği ikinci artırma tarihi olarak ise 16.05.2013 tarihi, elektronik ortamda teklif verme için 11.05.2013 ile 15.05.2013 tarihleri arasının belirlenmesi halinde, taşınır satışlarında elektronik ortamda teklif verme için en az on günlük süre verilmesi hükmüne (İİK. mad. 114/4) aykırı hareket edilmiş olacağı ve bu durumda ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
İİK'nun 134/7. maddesinde öngörülen bir yıllık sürenin satış ilanı tebliğ edilmemiş olması veya satılan malın esaslı vasıflarında hataya düşme veya ihaleye fesat karıştırmaya ilişkin olarak öngörüldüğü, süresiz şikayete ilişkin Kanunda bir hüküm bulunmamasına rağmen Kanun’un süresiz şikayetinin de İİK'nun 134/7. maddesi gereğince 1 yıllık süreye bağladığını kabul etmenin gerekli olduğu-
Artırma bedelinin, borçlunun hissesine ilişkin tahmini değerin %40'ı ile rüçhanlı alacağı yani ipotek borcunu karşıladığı ve ayrıca artırma bedelinin; tahmini değerin %40'ı ile toplam satış masrafının eklenmesiyle bulunan meblağın üzerinde olduğu anlaşıldığından, ihalenin feshi isteminin reddi gerektiği- Taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerektiği-
Alacaklı banka tarafından ipotek borçlusu şirket hakkında yapılan takipte borçlu sıfatı bulunmayan kredi sözleşmesindeki müşterek ve müteselsil kefillere ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte icra emri gönderilemeyeceği, Ayrıca İİK. 134/2 gereğince ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer sınırlı olarak sayıldığından Şikayetçinin takibe konu kredi sözleşmesinde kefaletinin olması kendisine ihalenin feshini talep hakkı vermeyeceği, ancak yine İİK. 134/2 son cümlesine göre şikayetçinin ihalenin feshi istemi aktif husumet yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddedileceğinden aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilemeyeceği-
Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığı veya bu adrese tebligat yapılamadığı hususu tespit edilmeden doğrudan mernis adresine TK.'nun 21/2. maddesine göre çıkartılan tebligatın usulsüz olduğu- Beyanı alınan komşunun isminin tespit edilmediği veya o komşunun tesbitine elverişli hangi dairede oturduğu, bayan mı erkek mi olduğu gibi hususların tespit edilmediği yani komşunun kim olduğuna dair hiçbir bilgi bulunmadığı anlaşıldığından, TK.'nun 21/1. maddesine göre de tebligatın usulsüz olduğu- Tebliğ tarihi itibariyle borçlunun tebligat yapılan adresinde oturmadığı kolluk memurlarınca tutulan tutanakla tespit edilmiş olduğundan ve Nüfus Müdürlüğünün yazısından borçlunun adresinin başka bir yer olduğu anlaşıldığından, borçluya gönderilen satış ilanı tebligatının birlikte sakin kaydıyla yengesine tebliğ edilmesinin TK' nun 16 . maddesine aykırı olduğu- Borçluya satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesine göre işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddedilmesi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği- Şikayetçinin İİK'nun 134/2. maddesinde öngörülen 7 günlük süreden sonra icra mahkemesine başvurarak ihalenin feshini istediği, istemin süre aşımı yönünden esasa girilmeden reddi gerekeceği-