İİK'nun 134/8. maddesinde; ihalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecbur olduğu,- somut olayda taşınmazın satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olduğu, kıymet takdirine usulünce yapılmış bir şikayetin de bulunmadığı, bu nedenle zarar unsuru gerçekleşmediğinden borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı olmayacağı - İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca işin esasına girilemeyeceğinden borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmemesi gerekeceği -
Sicile kayıtlı gemilerin satışının, İİK'nun taşınmaz satışına ilişkin hükümlerine göre yapılacağı (TTK. mad. 1383; İİK. mad. 136-) İİK. mad. 136 uyarınca, tapu sicilinden gemi sicili anlaşılacağı için tapu sicilindeki ilgili kavramından da gemi sicilindeki ilgililerin anlaşılması gerektiği- Gemi sicilindeki ilgililerin, lehine şerh verilenler olduğu- Gemi sicilinde şikayetçi lehine ihtiyati haciz şerhi mevcut ise de; bu haczin mahkeme kararı ile kaldırıldığı ileri sürülmüş olduğundan, ihale tarihi itibariyle ihtiyati haczin geçerliliğini sürdürüp sürdürmediği, TTK'nun 1376 ve İİK'nun 264. maddeleri birlikte değerlendirilmek suretiyle belirlenip buna göre şikayetçinin ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olup olmadığı değerlendirildikten sonra, şikayetin esası hakkında karar verilmesi gerektiği-
HMK'nun 20. maddesinde; görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekeceği, aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği - İİK'nın 134. maddesinde; ihalenin feshine ilişkin şikayet, görevsiz veya yetkisiz icra mahkemesine yapılırsa, mahkemece evrak üzerinde inceleme ile başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde görevsizlik veya yetkisizlik kararı verileceği ve bu kararların kesin olacağı - Somut olayda ihalenin feshine ilişkin şikayet hakkında dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu İİK’nun 134/4. maddesi hükmüne göre verildiği anda kesin olan bu görevsizlik kararına ilişkin olarak görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunma süresinin HMK’nun 20. maddesi hükmüne göre olacağı, mahkemece, kamu düzeni ile ilgili olan HMK'nun 20. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği -
İcra Dairesince "satış ilanının trajı yüksek olan gazetelerden birinde yayımlanmasına" karar verildiği halde, bu karara uyulmayarak 23.834 trajlı bir gazetede ilanın yapılmış olmasının, satış kararına ve İİK'nun 114/2 maddesinde öngörülen yasal düzenlemeye uygun olmaması nedeniyle -taşınmazın satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olması halinde dahi- bu işlemin başlı başına ihalenin feshine karar verilmesine neden olacağı-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
MK. 850 ve 873 maddeleri uyarınca aynı alacaktan dolayı birden fazla verilmiş limit ipoteği mevcut olduğundan, birlikte satışının istenilmesinin zorunlu olduğu, ayrı ayrı satışa çıkarılmasının doğru olmadığı, o halde mahkemece, birden fazla taşınmaz hakkında takip yapılmasına karşılık, taşınmazların tamamı yerine birinin satışının talep edilmesinin anılan yasa maddelerine aykırı olduğundan ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği- Müflis şirkete satış dosyasından satış ilanı tebligatı çıkarılmadığından, şikayetçi şirket yönünden ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği- Takibe konu ipotek akit tablosunda kredi borçlusu olan şikayetçinin ihalenin feshini talep edemeyeceği-
Şikayetçi borçlunun ihalenin feshi istemi zarar unsuru yokluğu nedeniyle reddedildiğinden aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmekte ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından hükmün düzeltilerek onanması gerekeceği-
Müflisin, İİK'nun 191. maddesi gereğince, iflas masasına giren mallar hakkında tasarruf hakkını kaybedeceği, bu mallar için tasarruf yetkisi iflas masasına geçer ise de, Dairemiz içtihatlarında da benimsendiği üzere, hukuki yararının bulunması nedeniyle müflisin, ihalenin feshi davası açabileceği, ancak, mahcuzun, iflas masasına dahil olan mallardan bulunması nedeniyle iflas idaresi yanında ayrıca müflise de satış ilanı tebliğinin zorunlu olmadığı-
İstemin esasa girilmeksizin süreden reddinin gerektiği hallerde para cezasına karar verilemeyeceğinden, mahkemece, şikayetçiler aleyhine para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından hükmün düzeltilerek onanmasının gerekeceği-
İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer aldığı - Somut olayda, ihalenin feshi isteminin esastan reddine karar verilen şikayet konusu taşınmazların satış bedellerinin, muhammen bedellerin üzerinde olduğu, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığı - İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca işin esasına girilemeyeceğinden şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmeyeceği -