Alacaklı, 1. satış günü ipotek bedelinin altında satışa muvafakat etmediği halde 2. satış günü ipotek bedelinin altında satışa muvafakat ederek taşınmazı muvafakat etmediği ipotek bedelinin çok altında alacağa mahsuben satın almasının fesat niteliğinde olduğu, borçlunun şikayetinin belirtilen bu gerekçe ile kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Takipte taraf olmayan 3. kişinin kendisine ait taşınmazın üzerine haciz konularak satıldığı iddiasını, ihalenin feshi nedeni yapabileceği, ihale tarihinden sonra üçüncü kişinin şikayetinin kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesi halinde, üçüncü kişinin, ihale bedelini ancak genel mahkemede açacağı bir dava ile talep etmesinin mümkün olduğu, icra takip dosyasından alacaklıya muhtıra gönderilerek ihale bedelinin istenemeyeceği, dolayısıyla alacaklının malvarlığına da haciz konulamayacağı-
Borçlunun, icra mahkemesine 16.10.2014 tarihli başvurusu 13.10.2014 tarihinde yapılan 15 nolu bağımsız bölümün ihalesinin feshi istemine ilişkin olup başvuruda satışın iptali denilmesinin HMK'nun 33. maddesinde yer alan hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralı karşısında sonuca etkili olmadığı-
HMK 20. maddesine göre görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde iki haftalık süre içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği ve hükmün kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle bu husus yargılamanın her aşamasında re'sen nazara alınacağı- İİK'nun 134/4. maddesine göre, ihalenin feshine ilişkin şikayet, görevsiz veya yetkisiz icra mahkemesine yapılırsa, mahkemece evrak üzerinde inceleme ile başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde görevsizlik veya yetkisizlik kararı verileceği ve bu kararın kesin olduğu-
İhalenin feshi talebinde bulunan şikayetçinin takipte taraf olmadığı gibi, ihaleye katılıp pey de sürmediği, öte yandan, adı geçen şikayetçinin ihalesi yapılan araç üzerinde uygulattığı bir haczi bulunmadığı için ihale tarihinden evvel satışı yapılan menkul hakkında kendi dosyasından satış isteminde bulunması da söz konusu olmayıp, İİK.'nun 134/2. maddesinde yazılı “satış isteyen alacaklı” sıfatını da taşımadığı, bu durumda, şikayetçinin ihalenin feshi isteminde bulunmasına yasal imkan olmadığı-
K. takdirinin en geç satış ilanı tebliği ile öğrenilmiş olacağı-
İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
İhale konusu taşınmazın 90.000 TL muhammen bedel ile satışa çıkarıldığının ve 170.100 TL üzerinden ihale edildiğinin görüldüğü, dolayısıyla zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçinin, İİK.nun 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığından ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
Şikayetçi ya da vekilinin tanığını duruşmada hazır bulundurması şeklinde yasal bir yükümlülüğü bulunmadığı gibi, bu konuda kendisine süre verilmesinin de doğru olmadığı, tanık dinlenmemesinin hukuki dinleme hakkının ve adil yargılanmanın ihlali niteliğinde olduğu-