Satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği, bu durumda borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı, mahkemece istemin bu nedenle reddi yerine işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden mahkeme kararının sonucu itibariyle doğru olduğu, ancak bu durumda İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca işin esasına girilemeyeceğinden borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesinin talep tarihinden itibaren 20 gün içerisinde duruşma yapacağı ve taraflar gelmese bile icap eden kararın vereceği-
Satışın kıymet takdirine itiraz üzerine belirlenen değer üzerinden yapılması gerekirken muhammen bedel esas alınarak yapılmış olması doğru olmadığından, mahkemece anılan taşınıra ilişkin ihalenin feshi istemin bu nedenle kabulü gerekeceği-
Tebligatta, tebliğ memuru tarafından muhatabın çarşıda olduğunu beyan edenin adı ve soyadınını belirtilmediği ve imzasının alınmadığı veya imzadan çekinme durumu belirlenmeden muhtara tebliğ ve 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması ile tebliğ işlemini tamamladığı görüldüğünden, bu hali ile satış ilanı tebliğ işleminin, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesi ile Yönetmeliğin 30. maddesi hükümlerine aykırı olup usulsüz olduğu-
Şikayetçinin borçlu taşınmazın satış günü olan 10.04.2015 tarihinde ihaleden önce ihtiyati tedbir kararını dosyaya sunduğunu ve satışın durdurulmasını istediğini, ancak ihaleye devam edildiğini ileri sürerek icra müdürlüğü işlemini şikayet ettiği, şikayetçi yasal 7 günlük sürede, icra mahkemesine müracaat ettiğinden, mahkemece, şikayetçi borçlunun talebinin ihalenin feshi talebi olarak dikkate alınıp İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca duruşma açıldıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Sulh hukuk mahkemesince verilen ihalenin feshi isteminin kabulüne ilişkin kararın temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılamayacağı-
İhalenin feshi isteminin esastan reddine karar verilen şikayet konusu taşınmazın satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olduğunun anlaşıldığı, borçluya yapılan kıymet takdiri raporu tebliğinin usulüne uygun olduğu ve borçlunun süresinde itiraz etmediği de gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
İki ortak arasında husumet bulunduğundan mahkemece, öncelikle şikayetçi ortağa şirkete kayyum tayin ettirmesi ve kayyumun da icazetini sağlaması için süre verilip, verilen süre içinde kayyımın icazeti sağlanmadığı takdirde şikayetin husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takip dosyası aslı ile davacının açtığı ihalenin feshi dosyasının onaylı suretinin eklenerek birlikte Yargıtaya gönderilmesi gerektiği-
İhalenin feshi isteminin esastan reddine karar verilen şikayet konusu taşınmazın satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olduğu anlaşıldığından, borçlu tarafından kıymet takdirine süresinde itiraz edilmediği de gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-