İhalenin feshi davasında, fesih istemine konu olan taşınmazın hissedarları ve ihale alıcısının, davanın, davalı sıfatıyla tarafları olduğu, öncelikli davada taraf teşkili sağlanarak ve duruşma gününün ihalenin feshini isteyen şikayetçi ve diğer davalılara tebliği ile İİK'nun 134/2. maddesi de dikkate alınarak istemin sonuca bağlanması gerekeceği-
Satış ilanı tebligatı, muhatabın işte olduğundan bahisle aynı konutta oturan oğluna yapılmış olup, bu tebligat Teb. K. mad. 20 uyarınca tebligat yapılacak kişinin geçici ayrıldığına ilişkin beyanın zapta geçirilmesi suretiyle yapıldığından ve tebligatı alan borçlunun oğlunun da, muhatabın orada olmadığını iddia etmediğinden geçerli olduğu, işi sebebiyle yurtdışına gitmiş olan borçlunun İİK. mad. 65 uyarınca kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle itiraz edemediğini, bu maninin kalktığı, yani Türkiye'ye giriş yaptığı, tarihten itibaren 3 gün içinde bildirmesi gerektiği- Süre aşımı sebebiyle ihalenin feshi isteminin reddi halinde ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmeyeceği-
Satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşıldığından, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup; borçlu, İİK'nun 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığından adı geçen borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2.maddesine göre tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercii tarafından, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması gerektiğine dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesinin zorunlu olduğu- İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesinin talep tarihinden itibaren yirmi gün içerisinde duruşma yapacağı ve taraflar gelmese bile icap eden kararı vereceği-
Satış bedelinin, tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı görülmekte, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerektiği- Satışı istenen taşınmazın kıymetinin takdiri hakkındaki İİK’nun 128. maddesi paraya çevirme başlığını taşıyan III. bölümde bulunduğu, bu nedenle taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerektiği- Mahkemece, İİK'nun 129. maddesi koşulları oluşmadığından ve bu husus re’sen gözetilerek ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Satış ilanı şikayetçi borçluya 24/02/2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup, şikayetçinin 17.04.2015 tarihinde yapılan ihalenin feshini 7 günlük süreden sonra 20/05/2015 tarihinde istediği, süre aşımı öncelikle incelenmesi gerekli bir husus olup, bu durumda, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Şikayet ihalenin feshi talebine ilişkin olup, borçlu şirket adına şirket temsilcisi veya avukat olmayan bir şahıs, ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, adli işlemler ve takipler ancak baroda kayıtlı avukatlar eli ile yürütülebileceği- Borçlu şirket adına şirket temsilcisi ya da şirket temsilcisinin avukata vereceği vekaletnameye istinaden avukat tarafından ihalenin feshinin istenebileceği gözetilmesi gerekeceğinden, şikayetin usulden reddi gerekeceği, işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde davacı hakkında para cezasına hükmedilemeyeceği, bu durumda şikayetçinin ihalenin feshi istemi aktif husumet yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddedileceğinden aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği, bu durumda borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesinin talep tarihinden itibaren 20 gün içerisinde duruşma yapacağı ve taraflar gelmese bile icap eden kararın vereceği-
Satış bedelinin, muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği, bu durumda şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-