2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, ikinci fıkrada yer alan oranın yüzde yirmi olarak uygulanacağı, Yasa'nın para cezasına ilişkin bu hükmünün emredici nitelikte olup;kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
KDV muafiyetinin satış şartnamesinde gösterilmemesi, satış öncesi döneme ilişkin bir şikayet olup, satış ilanı tebliğ edildiği halde süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlemler kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemeyeceği- KDV muafiyetinin satış şartnamesinde gösterilmemesi hususu borçlu tarafından açıkça ileri sürülmediği ve ihalenin feshi yargılamasında mahkemece re'sen bakılacak hususlardan olmadığı halde mahkemece bu hususun fesih nedeni olarak kabul edilmesinin isabetsiz olduğu- Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkının sadece "kendisine tebligat yapılmayan" ilgilisine şikayet hakkı vereceği- Satışı yapılan taşınmazın özellikleri dikkate alındığında, her yöreden alıcısı çıkabilecek otel, fabrika veya benzeri nitelikte bir mal olmaması, değeri itibariyle de ulusal bir gazetede ilanın zorunlu olmaması karşısında, satış kararında ulusal veya yerel gazete olduğu belirlenmeden yerel gazetede ilan yapıldığı gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Borçlunun, icra mahkemesinden ihalenin feshini talep ettiği, mahkemenin, icra müdürlüğünce ihalenin feshedildiğinden bahisle konusuz kalan istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmettiği, gelinen aşama itibariyle, ihale alıcısının, temyizde hukuki yararının olmadığı-
Mahkemece ihalenin feshi istemi, husumet, süre veya hukuki yarar yokluğu nedenlerinden biriyle değil, işin esası incelenerek reddedilmiş olup istemi esastan reddedilen davacının para cezasına mahkum edilmesi gerekeceği-
Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin, başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Borçlu şirket avukatına gönderilen satış ilânının; tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunup bulunmadığının araştırılıp tespit edilmeden, aynı adreste çalışan sekreterine tebliğ edilmesi haline, tebliğ işleminin, usulsüz olacağı- Şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi halinde, işin esasına girilemeyeceğinden, şikayetçi aleyhine %10 oranında para cezasına hükmedilemeyeceği-
Davacının, kayden maliki olduğu taşınmazın cebri satış kararına dayanarak idari işlemle yolsuz şekilde davalı adına tescil edildiğinden bahisle açtığı davada, ihalenin feshi isteğinin reddedilmiş olması keyfiyeti temelde yolsuz tescil nedenini ortadan kaldırmayacağından davanın, çekişme konusu taşınmaz kaydının davalı taraf adına oluşumunun illetten yoksun olduğu, bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu iddiasına dayalı olduğu açık olup, bu tür davaların mülkiyet hakkına dayalı olarak her zaman açılabileceği-
Satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, bu durumda zarar unsuru gerçekleşmediğinden borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için tebligatın TK'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesine göre yapılması gerekirken dağıtıcının kendiliğinden TK'nun 21/2. maddesine göre yapmasının kanuna aykırı olduğu, ayrıca, Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi gözardı edilerek, şikayetçiye önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapıldığından da usulsüz olduğu-
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesinin zorunlu olduğu, yani; tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı- Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için tebligatın TK'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesine göre yapılması gerekirken dağıtıcının kendiliğinden TK'nun 21/2. maddesine göre yapmasının kanuna aykırı olduğu, ayrıca, Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi gözardı edilerek, şikayetçiye önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapıldığından da usulsüz olduğu-
İhalenin, ilan edilen günde ve saatlerde başlayıp bitirilmesi gerektiği- İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği-