K. takdirine ilişkin raporun, borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak suretiyle tebliğ edileceği- Borçlunun, haczedilen limited şirketteki hisselerinin, uzman bilirkişi tarafından usulünce kıymet takdiri yapılarak reel değerleri tespit edilmeksizin, ilgili ticaret sicil müdürlüğünden hacze ilişkin olarak verilen cevap yazısında belirtilen sermaye değeri esas alınarak ihale yapıldığı ve ihaleye esas alınan bu değerin, borçluya tebliğ edilmeyip şikayet hakkı tanınmadığından, borçlunun ihaleye esas alınan kıymetin düşük olduğunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürebileceği- Fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazın, konusunda uzman bilirkişi marifeti ile incelenerek ihaleye konu hisselerin değerleri tesbit edildikten sonra, tespit edilen değerin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine, daha düşük olması halinde ise şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada; hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği- Davada ihale bedelinin ödenmesi konusunda bir talep olmadığı halde bu yönde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
İhalenin feshini, Borçlar Kanununun 226 ncı maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebileceği- Aile konutu ile ilgili sınırlamanın, 3. kişilere karşı hüküm ifade etmesi için, şerh lehtarı tarafından tapuya kaydının sağlanması gerektiği-
İhale konusu taşınmaz 1.942,50 TL muhammen bedel ile satışa çıkarılıp 3.500,00 TL üzerinden ihale edildiğinden bu durumda zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçinin, İİK'nun 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığı, dolayısıyla ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
İhalenin feshi isteminin esastan reddine karar verilen şikayet konusu taşınmazın satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olduğu, bu durumda, borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz edilmediği de gözetildiğinde, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
6183 sayılı Yasa uyarınca yapılan taşınmaz ihalesinin feshine yönelik şikayeti inceleme görevi taşınmazın bulunduğu yer icra mahkemesine ait olup, mahkemece şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nın rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, ikinci fıkrada yer alan oranın yüzde yirmi olarak uygulanacağı, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Satış ilanının tebliğ tarihi itibariyle borçlunun adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde adresi olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta bir araştırma yapılmaksızın sonuca gidilmesi isabetsiz olduğu- İİK. mad. 129/1 gereğince, şikayete konu ihale için yapılan masraflar belirlenerek, satış bedelinin taşınmazın muhammen değerinin % 50'sini ve satış masraflarını karşılayıp karşılamadığının tartışılması gerektiği-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Borçlunun İİK'nun 134/2. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra icra mahkemesine başvurarak, ihalenin feshini istediği anlaşıldığından, mahkemece (temlik alan alacaklı yönünden) istemin, süre aşımı nedeniyle reddi yerine esasının incelenmesinin doğru olmadığı, İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesine göre, işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçinin borçlu aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-