İhalenin feshi isteminde borçlunun şikayetçi olması durumunda hasım alacaklı ve ihale alıcısı olduğu halde, alacaklıya şikayet dilekçesi, duruşma günü, gerekçeli karar ve bozma ilamının tebliğ edilmediği ve dolayısıyla eksik hasımla yargılamaya devam edilerek hüküm kurulduğu anlaşıldığından, mahkemece, usulünce taraf teşkili sağlanmadan sonuca gidilmesinin doğru olmadığı-
İcra müdürlüğü tarafından 1. artırmada taşınmazın en yüksek pey sürene ihale edildiği, alınması gereken teminat miktarının ihale alıcısı tarafından eksik yatırıldığı ve alıcının eksik teminat bedelini yatırmayacağını beyan etmesi üzerine, icra müdürlüğünce ihale alıcının eksik teminat yatırması nedeniyle taşınmazın ihalede 2. en yüksek pey sürene ihale edilmesine karar verildiği görülmüş olup, ihale, tellalın en yüksek pey sürene ihale edildiğini duyurması ve ihalenin sonlandırılıp tutanağın imzalanması ile tamamlanmış olmasından sonra, icra müdürlüğünce alıcının teminatı eksik yatırdığı gerekçesiyle re'sen ihaleyi geçersiz kılarak 2. sırada en yüksek pey sürene ihale yapıldığına ilişkin karar verme yetkisi olmadığından, buna yönelik alınan kararın yok hükmünde olduğu- Alıcının ihaleye eksik teminat ile katılmasının, ancak ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülebileceği- Satış memurunun, ihaleden sonra aldığı karar yasaya uygun olmayıp, mahkemece icra müdürlüğünün ikinci en yüksek pey sürene taşınmazın ihale edilmesine ilişkin kararının iptali ile ihaleye iştirak için gerekli olan teminatı eksik yatıran kişinin ihaleye kabul edilerek taşınmazın ihale edilmesinin usulsüz olduğu ve ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
İhalenin ayakta bulunması ya da feshi isteğinin reddedilmiş olmasının, yolsuz tescil nedenini ortadan kaldırmayacağı- İhalenin feshi davası reddediip kesinleşmiş olsa da, genel mahkemede açılan yolsuz tescile ilişkin davanın esasına girilmesi gerektiği-
Tebligatta, muhatabın tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği araştırılmadığı gibi bilgi alınan komşunun isminin de yazılı olmadığı anlaşıldığından yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği- İhalenin feshini ilgililerin ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilecekleri, satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet süresinin ıttıla tarihinden başlayacağı, şu kadar ki, bu müddetin ihaleden itibaren bir seneyi geçemeyeceği- İhalenin feshini ilgililerin ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebileceği, satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet süresinin ıttıla tarihinden başlayacağı-
İhale 6183 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yapılan ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi borçlunun ihale bedelinin %10'u oranında para cezası ile cezalandırılamayacağı-
İhalenin feshine ilişkin icra mahkemesince tarafların vekillerinin yüzlerine tefhim edilen red kararı üzerine, şikayetçilerin, yasal sürede temyiz süre tutum dilekçesi verdiği ve temyiz masrafı yatırılması için çıkartılan ihtarlı davetiyenin tebliğ edilmesi üzerine temyiz harcının 7 günlük yasal süre içerisinde yatırıldığı anlaşıldığından, "temyiz talebinin reddine" karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davanın satıştan önce açıldığı gerekçesiyle süre aşımı nedeniyle "ihalenin feshi"ne yönelik şikayetin reddine karar verilmişse de, satış dosyası içeriği ve icra müdürlüğü yazılarından, taşınmazların daha önce 1. açık artırmada ihale edildiği ve şikayetin yasal süresinde yapıldığı görüldüğünden,  mahkemece,TMK'. mad. 462  de dikkate alınarak şikayet için vesayet makamının iznine dair usuli eksiklik tamamlandıktan sonra, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin ihalenin feshini isteyebileceği-
İcra dosyasına, ayrıca vekaletname sunulmamışsa da, kıymet takdirine itiraz hakkındaki ilamın dosya arasında mevcut bulunması karşısında, borçlunun icra evresinde vekille temsil edildiği ve takibin vekille sürdürüldüğünün kabul edileceği- Satış ilanının vekil yerine asile tebliği usulsüz olup, İİK. mad. 127 gereğince, bu hususun, başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Her ne kadar satış kararında İİK'nun 133. maddesinden bahsedilmiş ise de yapılan ihalenin İİK'nun 133. maddesine göre yapılan bir ihale olmayıp İİK'nun 134. maddesine göre normal ihale prosedürü içerisinde, yapılan yeni bir ihale olduğu ve İİK'nun 133. maddesinde yazılı usule uyulmadan ikinci kez ihaleye çıkarılması nedeniyle davacının iki ihale bedeli arasındaki farktan sorumlu tutulamayacağı-