İhale konusu taşınmazın köyde olması sebebiyle, köyde ilan edilmesinin, talep ve talibi arttırabileceği- Taşınmazın düşük bedelle ihale edilmiş olması (2.674.000,00 TL /alacağa mahsuben 1.342.010,00 TL ), yapılan satış ilanının yetersiz olduğunu ortaya koymakta olup köylerin kanunla mahalleye dönüştürülmesi, taşınmazın idari yapısına ilişkin olduğundan ve taşınmazın fiilen köy vasfında olan yerde bulunduğu gerçeğini değiştirmeyeceğinden, o yöredeki muhtemel alıcılara da satışın duyurulması yönünden köyde ilanın gerekli olduğu- "Satış ilanının muhtarlığa tebliğ edildiği" gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmesi hatalı olup "ihalenin feshi isteminin kabulüne" karar verilmesi gerektiği-
İhale konusu taşınmazın köyde olması sebebiyle, köyde ilan edilmesinin, talep ve talibi arttırabileceğinden ve dolayısıyla taşınmazın gerçek değeri üzerinden satılması imkanını sağlayacağından tarafların menfaatine uygun olacağı-
Kıymet takdirine itiraz davasında, icra müdürü tarafından belirlenmiş olan değerin, taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığının denetleneceği- Mahkemece hükme esas alınan raporda bilirkişi tarafından hangi tarih itibari ile değerleme yapılmış olduğu açıkça belirtilmemiş ise, iki yıllık sürenin icra müdürlüğünce aldırılan rapordaki değerleme tarihinden başlayacağı-
Borçlunun bilinen adresine çıkarılan satış ilanı tebligatı iade edildiğinde, adres kayıt sisteminde kayıtlı yerleşim yeri adresine Teb. K. 21/2 2.uyarınca, tebligat yapabilmek için yasal şartların oluşmuş olacağı- Satış ilanı tebligat evrakı üzerinde tebliği çıkaran merci tarafından muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese "Tebligat Kanunu’nun 21. maddesinin 2. fıkrasına göre tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilmediği" hâlde tebliğ memurunun kendiliğinden 21/2 uygulayarak yapılan tebliğin usulsüz olduğu- Satış ilanının bir örneğinin ilgililere tebliğ edilmemesine ilişkin yolsuzluğun ihale günü öğrenilmiş sayılmayacağı, ihalenin feshine ilişkin yedi günlük sürenin ihaleden gerçekten bilgi sahibi olunduğu (ihalenin öğrenildiği) tarihten itibaren başlayacağı, ancak bu sürenin ihaleden itibaren bir yılı geçemeyeceği- Borçlu vekilinin vekâletname sunarak “dosyaya borçlu vekili olarak işlenmemize karar verilmesini talep ederim” şeklinde talepte bulunması, ayrıca fotokopi talebinde bulunmaması satış dosyasından suret alınmaması ve başka bir işlem de yapılmamış olması karşısında, borçlu adına vekâletname gönderilmesinin tek başına şikâyet konusu ihaleden haberdar olunduğunu kabule yeterli olmadığı- İcra dosyasının incelenerek borçlunun ya da borçlu adına vekâletname sunan avukatın usulsüz tebliğe muttali olup olmadığının incelemesi gerektiği-
İhale bedelinin, en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği-
İhalenin feshini isteyen şikayetçi üçüncü kişi, ihaleye konu taşınmaza tapu iptal ve tescil davası sonucunda malik olan ve tapuya İİK'nun 150/c maddesine ilişkin şerh düşüldükten sonra adına tescil edilen malik konumunda olup, şikayet dilekçesinde yurt dışında yaşadığını, satış ilanı tebligatının güncel adresine tebliğ edilmediğini ileri sürerek ihalenin feshi isteminde bulunduğu, tapu sicil müdürlüğü kayıtlarında bulunan yurt içi adresine tebliğe çıkarılan icra emrinin ve kıymet taktir raporunun tanınmadığı gerekçesi ile bila tebliğ iade edilmesi üzerine satış ilanının aynı adrese TK’ nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, şikayet dilekçesinde ve vekilinin vekaletnamesinde de yurt içinde bir adresin gösterilmediği anlaşıldığından, ihalenin feshine ilişkin istemin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesince, kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıldan fazla süre geçtikten sonra ihale gerçekleştirilmiş olup, bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiğinden, yazılı gerekçe ile ihalenin feshine karar verilmesi yerine, şikayetin reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
"Tapu sicilindeki ilgililer" kapsamına tapu sicilinde tescil edilmemiş mülkiyet veya sınırlı ayni hak sahipleri girmeyeceği- İhalenin feshini talep edebilecek kişilerin, satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler olduğu- İhalenin feshini isteyebilecek olanlardan “tapu sicilinde ilgili” kişilerin saptanmasında ihale tarihinin esas alınacağı- Satış ilanı tebliğ edilecek ilgililer ise satış kararının verildiği tarih itibariyle belirleneceğinden, bu tarihten sonra tapuya haciz koyduranın "ilgili" sıfatı kazanacağı ancak, satış ilanının ona tebliğinin gerekmediği- İhale konusu taşınmazın tapu kaydında, ihale tarihinden önce tapuda lehine haciz şerhi mevcut olan şikayetçinin "tapu sicilindeki ilgili" sıfatıyla ihalenin feshini isteyebileceği-
Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıldan fazla süre geçtikten sonra ihale gerçekleştirilmiş olmakla ve bu husus re'sen gözetilmesi gerektiğinden, bu durumda 'ihalenin feshine' karar verilmesi yerine, istemin reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
İhale konusu araca ilişkin KDV oranının %18 olduğu satış kararı doğrultusunda gerekli yerlerde ve vasıtalarla ilan edildiğinden, ihale alıcısı alacaklının, ihale şartlarını bilerek ihaleye girdiğinin ve ihale konusu aracı sürdüğü pey ile aldığının kabulü gerekeceği, buna göre; herkes için kesinleşmiş olan “ihale şartları” çerçevesinde yapılan ihaleden sonra KDV oranının %1 olduğu ileri sürülerek icra mahkemesine başvurulamayacağı-