Davacıya satış ilanının "Gösterilen adreste muhatabın ... gittiğini beyan eden aynı hanede sakin tebliğe ehil annesi ........ imzasına tebliğ edildi" şerhiyle tebliğ edildiğinin görüldüğü, bu haliyle meşruhattaki ''gittiği'' ifadesi ile muhatabın adreste bulunmadığı tespit edilerek tebellüğe ehil olduğu belirtilmek suretiyle davacının annesine yapılan satış ilanı tebliğ işlemi Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddesine uygun olduğu- Satış ilanının davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, kıymet takdirinin düşük olduğuna dair iddiaların en geç satış ilanının tebliğinden itibaren süresi içinde ileri sürülmesi gerektiği, re'sen incelenmesi gereken hususlarda da ihalenin feshini gerektiren bir nedenin bulunmadığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince ihalenin feshi şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İhaleye katılmak isteyen kişilerin bankamatik kartlarından bir kısım teminat miktarı pos cihazı ile çekilip icra müdürlüğünün hesabına geçtiği hâlde pos cihazının hata verdiği, hesapta yeterli bakiye bulunmadığı kanısı ile bu kişilerin teminat yatırmadığı kabul edilerek ihaleye katılıp pey sürmelerine izin verilmediği, ihaleye sadece bir kişinin katıldığı, taşınmazın tahmin edilen kıymetinin %50’sinin çok az bir miktar üzerinde bir bedelle ihale edildiği uyuşmazlıkta zarar unsuru oluştuğundan sağlıklı şartlarda yapılmayan ihalenin feshi gerektiği-
Diğer tarafın istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından aleyhine yeniden esas hakkında karar verilmesi halinde ilgilinin temyiz yoluna başvurulabileceği- Şikayetin tarafı olmayan aleyhine para cezası, vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmeyeceği-
İİK'nun 150/e maddesi gereğince icra emrinin tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde satış talep edilmiş ise de avansı yatırılmadığından geçerli bir satış isteminin varlığından da söz edilemeyeceği ve icra takibinin düşmüş olduğu, bu durumda düşen takipte ihale yapılamayacağından ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Şikayet konusu taşınmazın ihale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olduğu somut olayda, şikayetçinin dava konusu ihalede ihale alıcısı olup, ihalenin feshi isteminde menfaatinin ne suretle muhtel olduğunu ispatlayamadığı, bu durumda zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçinin İİK’nun 134/8.maddesi kapsamında ihalenin feshini istemek kapsamında hukuki yararının bulunmadığı- İhalenin feshi davasında, işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceğinin öngörüldüğü, bu hükme rağmen ilk derece mahkemesince, şikayetçi aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmolunması isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesince; HMK’nın 353/1-b-2 ve 356. maddeleri gereğince, ilk derece mahkemesi kararının, para cezası yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken, bu hususta karar verilmediği anlaşılmış olmakla, ilk derece mahkemesince yapılan bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Şikayete konu taşınmaz muhammen bedelin üzerinde ihale edilmişse de; ihalenin feshi davasının zarar unsurunun gerçekleşmemesi nedeniyle usulden reddinin istisnalarından birini oluşturan kıymet takdiri işlemlerinin usulsüzlüğü nedeniyle taşınmazların düşük bedelle ihalesinin yapıldığı ve takdir edilen değerin düşük olduğu iddiasında da bulunulduğu ve mahkemece yapılan yargılamada yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak bu iddianın esastan değerlendirildiği nazara alınarak ihalenin feshi talebinin reddi ile birlikte ihale bedeli üzerinden para cezasına hükmedilmesi gerekeceği-
Haber verilen komşu ismi bulunmadığında tebligatın TK'nun 21/1. maddesine aykırı olduğu- Şirketin kapalı olması durumunda adreste bulunmama nedeninin araştırılması gerekmemekte ise de, komşuya haber verme yükümlülüğünün devam ettiği- İİK. 127 uyarınca satış ilanı tebligatının usulsüzlüğünün başlı başına ihalenin feshi nedeni olduğu-
Şikayete konu olan ve ihalesi yapılan menkuller için muhammen değerin yüzde ellisine satış masrafının eklenmesi halinde ortaya çıkan değerin ihale bedeli ile karşılanmadığı anlaşıldığından, mahkemece, İİK'nun 129/1. maddesi gereğince bu husus re'sen gözetilerek ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Satış ilanının tebliğ edilmediği ileri sürülmemiş ise de, ihalenin feshi davasında borçlu tarafından maddi vakıa olarak açıkça satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinin ileri sürülmesinin yeterli olduğu-Satış ilanının, iflasın ertelenmesi davasında borçluyu temsil eden vekile tebliği gerekeceği, takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olmasının, söz konusu mahkeme kararının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı- Vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatının yok hükmünde olup sonuç doğurmayacağı-
Dairemizin bozma ilamı maddi hataya dayalı olup, Anayasa Mahkemesi'nin ........ sayılı Kararı ile 6100 sayılı HMK.nun 20. maddesinde belirtilen “bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten” ifadesinin iptal edilmesi nedeniyle belirtilen bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, bozmaya uyulmuş olması taraflar lehine usulü kazanılmış hak oluşturmayacağı gibi kararın şikayetçi tarafından temyiz edilmesi halinde dahi aleyhe bozma ilkesinin de nazara alınamayacağı, o halde kamu düzeni ile ilgili re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında ihalenin feshini gerektiren bir neden bulunmadığı ve şikayetçi tarafından ileri sürülen fesih nedenleri de yerinde olmadığına göre mahkemece şikayetin reddi gerekirken, HMK.nun 20. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-