İhale bedelinin, en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
Kıymet takdirine itiraz davasında, icra müdürü tarafından belirlenmiş olan değerin, taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığının denetleneceği- Mahkemece hükme esas alınan raporda bilirkişi tarafından hangi tarih itibari ile değerleme yapılmış olduğu açıkça belirtilmemiş ise, iki yıllık sürenin icra müdürlüğünce aldırılan rapordaki değerleme tarihinden başlayacağı- Taşınmazın muhammen bedelin üzerinde ihale edilmiş olmasının re'sen gözetilen iki yıllık sürenin dikkate alınmasını ortadan kaldırmayacağı-
Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıldan fazla süre geçtikten sonra ihale gerçekleştirilmiş olup, taşınmazın muhammen bedelin üzerinde ihale edilmiş olması re'sen gözetilen iki yıllık sürenin dikkate alınmasını ortadan kaldırmayacak olup, Bölge Adliye Mahkemesince ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Borçluya yapılan satış ilanı tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasında, "muhatabın adreste bulunmaması, dışarıda olması sebebiyle muhatap yerine, muhatap ile aynı konutta ikamet ettiğini beyan eden, görünüşüne göre 18 yaşını bitirmiş ve ehil olan gelini imzasına tebliğ edilmiştir" açıklaması ile ilgili tarafından imzalandığı, anılan tebligatın bu haliyle Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre usulüne uygun olduğu- Şikayetçi borçluya yapılan satış ilanı tebligatının usulüne uygun olduğundan ve başkaca fesih nedeni de bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Somut olayda, birinci satış tarihinin 29/04/2020, ikinci satış gününün ise 14/05/2020 olduğu, her iki satış günü de 7226 Sayılı Kanunda öngörülen ve 2480 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile uzatılan durma süresi içerisinde kaldığından satışın icra edilemediği, durma süresinin sonunda icra müdürlüğünce resen 17/06/2020 tarihli satış karar alındığı, söz konusu satış kararında ilanın e-satış portalında yapılması ile sair ilan ve tebliğlere ilişkin karar alındığı, taşınmazın birinci artırma tarihi olan 07/07/2020 tarihinde ihale edildiği, o halde; mahkemece, yukarıda yer alan 7226 sayılı Kanuna göre satış ilanının sadece elektronik ortamda yapılmasının yeterli olduğu ve başkaca fesih nedeni de bulunmadığı dikkate alınarak şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapılarak taşınmazın ihalede satılmasından sonra "icra emrinin iptaline" karar verilmesi halinde, ihale sonucu yapılan tescilin hukuken geçerli bir sebebi kalmadığından "yolsuz tescil" niteliği taşıyacağı ve bu durumda taşınmaz bedelinin alacaklıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği-
İlk Derece Mahkemesi’nce ihalenin feshini gerektiren bir neden olmadığı gerekçesi ile işin esasına girilerek istemin reddine karar verilmesine rağmen, şikayetçi borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi’nce de mahkeme kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmemesi isabetsiz olup, para cezası yönünden kararın re'sen bozulması gerekeceği-
Kıymet takdirine itiraz davasında, icra müdürü tarafından belirlenmiş olan değerin, taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığının denetleneceği- Mahkemece hükme esas alınan raporda bilirkişi tarafından hangi tarih itibari ile değerleme yapılmış olduğu açıkça belirtilmemiş ise, iki yıllık sürenin icra müdürlüğünce aldırılan rapordaki değerleme tarihinden başlayacağı- Taşınmazın muhammen bedelin üzerinde ihale edilmiş olmasının re'sen gözetilen iki yıllık sürenin dikkate alınmasını ortadan kaldırmayacağı-
İlk Derece Mahkemesi’nce, ihalenin feshi istemi işin esasına girilerek reddedildiğinden, feshi istenilen ihale bedeli üzerinden % 10 oranında para cezasına hükmedilmesi yerinde ise de; şikayete konu ihale bedeli 183.698,37 TL olup % 10’u 18.369,83 TL olmasına rağmen, infazda tereddüt yaratacak şekilde 18.396,80 TL para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu, o halde Bölge Adliye Mahkemesi’nce; HMK’nun 353/1-b-2 ve 356. maddeleri gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararının, para cezası yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine ait olup, ihalenin feshini isteyen şikayetçinin, kendisine ya da vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu da, ayrıca ve açıkça ileri sürmediği sürece, bu hususun kamu düzeninden olmadığından, mahkemece re'sen fesih nedeni olarak incelenemeyeceği-