Birden fazla taşınmazın aynı ilanla satışa çıkarılması halinde, satış bedelinin muhammen bedelin %50'sini ve satış masraflarını karşılayıp karşılamadığının tespitinin; toplam paraya çevirme gideri satışı yapılan taşınmaz sayısına bölünmek suretiyle ayrıca müstakil harcamalar var ise bu miktara eklenerek İİK'nun 129. maddesindeki koşullara uygun şekilde satışın gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin belirlenmesi şeklinde olduğu-
4721 sayılı TMK'nun 705. maddesi ve Hukuk Genel Kurulu'nun kararı gereğince haciz tarihinde takipte taraf olmayan 3. kişi adına kayıtlı olan taşınmazın, borçlunun borcu için haczi mümkün bulunmadığından, somut olayda; satışa esas alınan kıymet takdirine esas haczin tapu sicil müdürlüğünce kaldırılan hacze ilişkin olduğu ve son hacze ilişkin yeniden kıymet takdiri yapılmadığı anlaşılmakla kaldırılan hacze dayalı kıymet takdiri esas alınarak ihalenin yapılması usulsüz olduğu gibi, taşınmazın satışa esas son haciz tarihinde borçlu adına tapuda kayıtlı olmadığı, takibin ve kaldırılan diğer tüm hacizlerin tarihlerinin tapu iptal tescil kararının kesinleşme tarihinden sonra olduğu da görülmekle, taşınmaz şikayetçi 3. kişi adına tapuda kayıtlı iken konulan son haciz ile de ihalenin yapılmasının usulsüz olduğu,
Borçlunun ihalenin feshi isteminde şikayetçi olması durumunda; karşı tarafın alacaklı ve ihale alıcısı olacağı- Asli yada fer'i müdahil olarak, ihalenin feshi şikayetine müdahale yoluyla katılmak ve kanun yollarına başvuru hakkının bulunmadığı-
Satışa hazırlık işlemlerine yönelik süresinde bu konuda şikayet hakkı kullanıldığından, ihaleye konu taşınmazın ilan edilen metrekaresi ve adres bilgisi ile mevcut metrekaresi ve adresi arasında talebi etkileyici fark bulunduğundan bahisle ihalenin feshinin talep edebileceği-
Elektronik yolla tebligat muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı-
Borçlu tarafından istinaf dilekçesinde, satış ilanının tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürülmemesine rağmen, Bölge Adliye Mahkemesi'nce bu hususta re'sen inceleme yapılarak, borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle ihalenin feshine karar verildiğinin anlaşıldığı, kaldı ki borçlu şirkete yapılan tebliğin geçerli olduğu, bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi'nce, borçlu tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönünden yapılacak inceleme sonucunda oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Pandemi nedeniyle, "7226 s. K. ile belirlenen durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan sürelerin, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılacağı", "15/06/2020 tarihine kadar duran sürelerin bu tarihten itibaren yeniden işlemeye başladığı" ve "uzamış sürenin son gününün, 30/06/2020 tarihi olduğu"- Kıymet takdiri işleminin, icra müdürlüğünce 29/06/2018 tarihinde yaptırıldığı, ihalenin ise iki yıldan fazla süre geçtikten sonra 26.08.2020 tarihinde gerçekleşmesi halinde İİK. mad. 128/a-2 uyarınca, öngörülen sürenin son günü olan 29.06.2020 tarihi, 7226 sayılı Kanunla belirlenen durma süreleri içinde olmadığından uzatılmasının söz konusu olmayacağı- Satış ilanı tebliğ işleminin usulsüzlüğünün re'sen dikkate alınamayacağı- İİK. mad.150/e uyarınca icra emrinin borçlulara tebliğ edilmesinden sonra alacaklının süresinde satış avansını yatırması ve satış talep etmesi gerektiği- İhale bedelinin, taşınmazın tahmini değerinin yüzde ellisine satış masraflarının eklenmesiyle oluşan miktarı karşılamaması durumu iie kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıldan fazla süre geçtikten sonra ihalenin gerçekleştirilmesi hususunun re'sen gözetilmesi gerektiği-
Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekeceği, somut olayda; şikayete konu tebligatta haber verilen komşunun ismi yazılmadığından bu hali ile tebliğ işleminin şeklen Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine aykırı ve dolayısıyla usulsüz olduğunun anlaşıldığı, o halde, mahkemece; satış ilanının borçlu şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği nazara alınarak beyan edilen öğrenme tarihine göre şikayetin süresinde olduğunun kabulü ile işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmazın muhammen bedeli (119.715 TL) ve ihale bedeli (130.100 TL) gözetildiğinde, bu taşınmaz yönünden zarar unsuru gerçekleşmediğinden anılan bu taşınmaz bakımından şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı ve bu durumda ihalenin feshi istemin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi ve işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddine karar verildiğinden şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilememesi gerektiği-
Satış talebinin, öngörülen süreler içinde olup olmadığının icra müdürünün re’sen gözetmesi gerekeceği- Satış talebi, bu sürelerden sonra yapılmış ise, reddedilmesi gerekeceği- Satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshinin gerekeceği-