Tacir olmayan avalisti yetki sözleşmesinin bağlamayacağı-
Genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu (HMK. mad. 6.)- Sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu (HMK. mad. 10)- Tüketici davalarının tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği (6502 s. K. mad. 73/5)- Davacının seçimine göre, tüketici davalarının hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabileceği- Tüketicinin, seçimlik haklarından hiçbirisini kullanmayarak başka bir yerde dava açması ve davalı cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunarak kendi yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunu ileri sürmesine karşın, mahkemece, davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu kabul edilerek "davacı tüketicinin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğuna" karar verilemeyeceği; "davalının usulüne uygun yetki itirazında belirttiği mahkemelerinin yetkili olduğuna" kararı verilmesi gerektiği-
HMK. mad. 6 gereğince, bir davada genel yetkili mahkemenin, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu- HMK. mad. 10 gereğince, sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu- TBK. mad. 89 uyarınca ,para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcunun alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu- Davanın davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabileceği-  Dava konusu veterinerlik hizmetlerinin verildiği yer mahkemelerinin yetkili olduğu ve TBK. mad. 89 gereğince, para alacağının tahsili amacıyla açılan davada, alacaklı davacıların her ikisinin de yerleşim yeri olan mahkemeler de bu mahkemeler olduğundan, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği-
Temlik sözleşmesinden kaynaklanan para alacağı, alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan ve davacı gerçek kişi olup, yetki sözleşmesi de yapamayacağından, davacının ikametgahı mahkemesinin de yetkili olduğu-
Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan para alacağına ilişkin davanın, para borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan, davacının ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği-
İcra takibinden öne açılan menfi tespit davalarında genel yetki kuralının uygulanacağı- Kesin olmayan yetkinin, HMK'nın 114. maddesinde sayılan dava şartları arasında bulunmadığı gözetilerek re'sen nazara alınmaması gerektiği- Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden, yetki itirazında bulunulup bulunulmayacağı bu aşamada bilinmeden, tensiple birlikte re'sen yetkisizlik kararı verilmesinin , usulün kesin olmayan yetki kuralları ile ilgili hükümlerine aykırı düştüğü ve  hukuki dinlenilme hakkının da ihlali sonucunu doğurduğu-
Kamu düzenine ilişkin yetki kuralını düzenleyen 5521 sayılı Kanunun 5. maddesinin, işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan alacak ve hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarına uygulanacağı, bu maddenin kapsamının, sadece İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre açılacak davalarla sınırlı bulunduğu-
Davalı taraf ödeme emrine karşı icra müdürlüğüne yaptığı itirazında yetki itirazında da bulunarak, yetkili icra müdürlüğünü de bildirmiş olduğundan, İtirazın iptali davasına bakan mahkemece öncelikli olarak icra takibinin yapıldığı icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığı konusunda inceleme yapılması, icra müdürlüğünün yetkisiz olduğunun kabulü halinde ise, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
İtirazın iptali davalarında öncelikle, icra müdürlüğünün yetkisine yapılan itirazın incelenmesi gerektiği- Yetkili icra müdürlüğünde icra takibi yapılmasının itirazın iptali davasının "dava şartı" olduğu-
Menfi tespit davalarının takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceği, henüz icra takibi yok ise, yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğu-