Sözleşmeden kaynaklı para alacağına ilişkin davanın, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabileceği- Davacının seçimine göre; davalının yerleşim yeri (HMK. 6), sözleşmenin ifa edileceği yer (HMK. 10.) ve alacaklının bulunduğu yer mahkemesinin (TBK. 89) yetkili olduğu-
Davalı borçlunun, davalı üçüncü kişiyle anlaşarak aralarında başlatılan muvazaalı icra takibinin (tasarrufun) iptali istemiyle açılan davada, davalı borçlu ile zorunlu dava arkadaşı olan üçüncü kişinin yetki itirazını birlikte ileri sürülmesi gerektiği- İptal davaları için yasada özel bir düzenleme öngörülmediğinden davanın HMK 6 gereğince davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerektiği- Her iki davalının da cevap dilekçesi sunmadığı olayda, süresinden sonra davalı vekilinin yetki itirazında bulunmasının mümkün olmadığı- Usulüne uygun yetki itirazı bulunmadığından yetki itirazının reddi gerektiği-
Muris muvazaasına dayalı tazminat davasının taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiği- "Genel yetki kurallarının geçerli olduğu ve davanın ilk açıldığı yer mahkemelerinin yetkisine itiraz edilmediğinden, mahkemenin karşı yetkisizlik kararının doğru olduğu" şeklindeki karşı görüşün kabul edilmediği-
8. HD. 05.07.2018 T. E: 2017/8430, K: 14991-
Davacılar işyeri sendika temsilcileri davalı Sendika Genel Yönetim Kurulu kararının iptalini talep etmiş olup, 6356 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması gerekmekte ise de, 6356 sayılı Yasa'nın 79. maddesi şube ya da genel merkez yönetim kurulu kararlarına karşı açılacak davalara ve yetkili mahkemeye ilişkin bir düzenlemeyi içermeyip, bu yasaların boşluk halinde uygulanmasını emrettiği Türk Medeni Kanunu ile Dernekler Kanunu'nda da konuya hasren yapılan bir düzenleme yapılmadığından HMK. hükümlerinin uygulanması gerekip davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu-
Yetkili icra dairesinde takip yapılmasının itirazın iptali davasında dava şartı olduğu- Hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edildiği durumlarda, mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerektiği-
Yetkili icra dairesinde takip yapılmasının itirazın iptali davasında dava şartlarından biri olduğu, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edildiği durumlarda mahkemece İİK.nun 50.maddesi gözetilerek öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Hükmedilen tedbir nafakasına ilişkin itirazın iptali davasında, yetkiye yönelik itirazın kamu düzenine ilişkin olmadığı-
Çeke dayalı takibin, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK 6. md.), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK 10. md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği, itiraza konu dayanak çeklerde keşide yerinin, muhatap bankanın bulunduğu yer ile itiraz eden borçlunun yerleşim yerinin Ankara olduğu görüldüğünden, mahkemece, yetki itirazının kabulü ile Ankara İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğuna karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkemenin öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırması gerektiği- İlâmsız icra takibi yalnız para alacakları için geçerli olacağından, davanın dayanağı icra takibinin de para alacağına ilişkin olduğuna kuşku bulunmadığı, taraflar arasındaki akdi ilişkinin inkâr edilmediği, dosya kapsamına göre sözleşmenin ifa edileceği yer de açıkça belirlenmediğinden davacının yerleşim yeri olan icra dairesinde de takip yapabileceği- İlâmsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi iken, sözleşmeden doğan para borçlarının takibi için başlatılan takipte sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesinin de yetkili kılındığı-