İİK'nun 50.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HUMK'nun 12.maddesi gereğince ihtiyati haciz kararından sonra bu kararın dayanağı olan alacak davasının, haciz kararını veren mahkemede de açılabileceği-
Mahkemeden alınan ihtiyati haciz kararı, o mahkemenin yargı çevresinde bulunan icra dairesinde infaz edildikten sonra, itiraz üzerine mahkemece ‘ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına’ karar verilmiş dahi olsa, her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceğinden, takip tarihinde ihtiyati haciz kararı varlığını koruduğundan, takibin yapıldığı icra dairesinin yetkili olmaya devam edeceği–
Alacaklının, icra takibine geçtikten ve borçlunun süresi içinde itiraz etmesi üzerine takip durduktan sonra da, mahkemeden ihtiyati haciz kararı alıp bunu uygulayabileceği, takibin itiraz ile durmuş olmasının, ‘tedbir’ niteliğinde olan ihtiyati haczin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği–
İş mahkemesince verilmiş olan ihtiyati haciz kararının infazı için, icra müdürlüğünün görevlendirilmiş olması halinde, icra müdürlüğünün işlemlerine karşı şikayetin, icra mahkemesince değil, HUMK. 108. (şimdi; HMK. 394.) mad. uyarınca, ihtiyati haciz kararı vermiş olan mahkeme tarafından inceleneceği–
Borçluya çıkarılan tebliğin bila tebliğ döndüğü ve bugüne kadar kendisine ödeme emrinin tebliğ edilememiş olduğu, alacaklı vekilinin talebiyle tapu sicil müdürlüğünce borçlunun daha önce ihtiyati haciz konulan taşınmazı üzerindeki haczin yenilendiği, ve bu haciz işlemini haricen öğrenen borçlu tarafından meskeniyet şikayetinde bulunulduğu fakat, kesin haczin ancak ödeme emrinin kesinleşmesinden sonra istenebileceği-
İİK.nun 50. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HUMK.nun 12. maddesi uyarınca alacaklının ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin yargı çevresi içindeki icra dairesinde takipte bulunabileceği– İhtiyati haciz kararının verildiği yerdeki icra dairesinde de takip yapılabileceği–
Bankanın alacağının -4389 sayılı Bankalar Kanunu’na 5020 sayılı yasayla eklenen Ek 5 nci madde çerçevesinde- tahsili için, “üçüncü kişilerin muvazaadan ari hakları aleyhine sonuç doğurmamak” şartının arandığı- İlk kesin hacizden önce konulan ihtiyati hacizlerin, IİK’nın 100’üncü maddesindeki koşulları taşıyıp taşımadıkları kararın gerekçesinde açıklanmadan ilk kesin hacze iştirak ettirilmelerinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Bedeli paylaşıma konu mal için konulan haczin düşüp düşmediğinin her dosya için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği- Hacizlerin yenilenmesi hâlinde yenilenen haczin, yenilendiği tarih itibarıyla yeni bir haciz olduğu ve ilk haczin devamı niteliğinde  olmadığı, yenilenen haciz tarihinin, ilk konulan haciz tarihinden itibaren sonuç doğuracak şekilde kabul edilemeyeceği- Sıra cetvelinde sadece kendilerine pay ayrılan alacaklıların değil, tüm alacaklıların gösterilmesi gerektiği-
İİK. 261/I'de öngörülen on günlük sürenin "son günü"nün resmi tatil gününe rastlaması halinde, on günlük sürenin tatili takip eden günde biteceği (İİK. 19/III) –