Üçüncü kişinin açtığı “istihkak” ve İİK. mad. 97/17 gereğince karşı dava olarak açılan “tasarrufun iptali” davası niteliğindeki davada, ihtiyati haczin konulmasından sonra, alacaklı taraf 10 günlük yasal süresi içinde (İİK mad. 261/1), asıl takibe geçilmiş olduğundan, işin esasına girilerek tasarrufun iptali davasının görülmesi gerekeceği-
Alacaklının, mahkemeden aldığı ihtiyati haciz kararının infazını on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden istemek zorunda olduğu, aksi halde ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkacağı, yasal on günlük sürede ihtiyati haciz kararının infazını istemiş olup, icra müdürlüğünce infaza geç gidilmesinin ihtiyati haciz kararını hükümsüz hale getirmeyeceği, şikayetin reddinin gerekeceği-
İİK.nun 261.maddesi uyarınca alacaklı, mahkemeden aldığı ihtiyati haciz kararının infazını on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden istemek zorunda olup; aksi halde ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkacağı-
Şikâyetin konusu ihtiyati haciz kararının kaldırılması olmayıp, ihtiyati haciz kararının uygulanması sonucu emekli maaşları üzerine konulan hacizlerin, haczedilmezlik nedeniyle kaldırılması istemi olduğundan; şikayetin İİK'nun 16 ve devam maddeleri gereğince esasının incelenmesi gerekeceği-
Çeke dayalı takiplerin, 'borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel icra dairesinde', 'muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından, buradaki icra dairesinde' ve 'çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde' yapılabileceği gibi, ihtiyati haciz kararının alındığı yerde de takip yapılabileceği-
İİK.nun 261.ve 50.maddesinin göndermesi ile takip tarihi itibariyle yürürlükte olan ve bu nedenle olayda uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 12.maddesi gereğince ihtiyati haciz kararından sonra bu kararın dayanağı olan alacak davasının, (icra takibi) ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinde de icra takibi yapılabileceği-
İhtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren belirli sürenin geçmesinin tek başına ihtiyati haczin kalktığı anlamına gelmeyeceği-