İmza incelemesi yapılabilmesi için öncelikle bono aslının ibrazı gerektiği, taraflarca bono aslının karşılıklı olarak birbirlerinde olduğu ileri sürüldüğü, bu durum karşısında bono alacaklısı davalıya HMK. mad. 220/2 gereğince yemin teklif edildiği, davalının yeminli beyanında bono aslının kendisinde olmadığını davacıya verdiğini belirttiği, davacı yanca bono aslının dosyaya ibraz edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında usulsüzlük olmadığı-
İhtiyati haciz sırasında borcun kabul edilmiş olması ortada henüz alacaklı tarafından başlatılmış bir takip bulunmadığından takibin başlamasına sebep olmayacağı, ancak ödeme emrinin gönderilmesinden sonra bir öğrenme varsa bu taktirde borçlunun takipten haberdar olduğunun kabulü gerekeceği-
Sonradan takibin borçlulardan biri yönünden iptal edilmiş olmasının borcun tamamına kefil olmuş şikayetçi icra kefili hakkındaki takibin devamına engel olmayacağı-
Asliye Ticaret Mahkemesi'nden alınan ihtiyati haciz kararının aynı yer icra müdürlüğünde infaza konulmasında ve dolayısıyla takibe başlanmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
İhtiyati haciz kararı doğrultusunda İstanbul Defterdarlığına birinci haciz ihbarnamesi gönderildiği, İstanbul Defterdarlığından dosyaya para gönderildiği, borçlunun paranın alacaklıya ödenmesine muvafakati olmadığını bildirir dilekçe sunmuş olduğu, takip dosyası infaz edilerek kapanmadığı gibi, alacaklı vekili, 13.12.2011 tarihli cevap dilekçesinde açılan davayı kabul ettiklerini bildirmiş olduğundan mahkemece, alacaklının kabul beyanı doğrultusunda HMK'nun 308 vd. maddeleri de gözetilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Faktoring Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyetleri Hakkında Yönetmeliğin 22'nci maddesinin, ihtiyati haciz isteyen faktoring şirketi ile çeki ciro yoluyla devraldığı … Ltd. Şti arasındaki ilişki bakımından uygulanabileceği-