İİK.nun 261. maddesi uyarınca alacaklının, mahkemeden aldığı ihtiyati haciz kararının infazını on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden istemek zorunda olduğu; aksi halde ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkacağı-
Usulsüz tebliğ nedeni ile öğrenme tarihine göre takip kesinleşmeden önce konulan hacizlerin de söz konusu karar gereğince ihtiyati haciz olarak geçerli olacağı-
İhtiyati haciz sırasında borcun kabul edilmiş olması ortada henüz alacaklı tarafından başlatılmış bir takip bulunmadığından takibin başlamasına sebep olmayacağı, ancak ödeme emrinin gönderilmesinden sonra bir öğrenme varsa bu taktirde borçlunun takipten haberdar olduğunun kabulü gerekeceği-
Sonradan takibin borçlulardan biri yönünden iptal edilmiş olmasının borcun tamamına kefil olmuş şikayetçi icra kefili hakkındaki takibin devamına engel olmayacağı-
İmza incelemesi yapılabilmesi için öncelikle bono aslının ibrazı gerektiği, taraflarca bono aslının karşılıklı olarak birbirlerinde olduğu ileri sürüldüğü, bu durum karşısında bono alacaklısı davalıya HMK. mad. 220/2 gereğince yemin teklif edildiği, davalının yeminli beyanında bono aslının kendisinde olmadığını davacıya verdiğini belirttiği, davacı yanca bono aslının dosyaya ibraz edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında usulsüzlük olmadığı-