İİK. mad. 261 doğrultusunda alacaklı tarafından, ihtiyati haciz kararını veren asliye hukuk mahkemesinin bulunduğu yargı çevresi içinde bulunan icra dairesinde icra takibine başlandığına ve ihtiyati haciz kararının kaldırıldığı da ileri sürülmediğine göre yapılan takipte yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Alacaklının, mahkemeden aldığı ihtiyati haciz kararının infazını on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden istemek zorunda olduğunu, aksi halde ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkacağını, ayrıca ihtiyati haciz kararının, kararı veren mahkemece bu karar kaldırılmadıkça hükmünü icra edeceği-
İhtiyati haciz kararının alındığı yerde de takip yapılabileceği-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusunun, ihtiyati haciz kararına itiraz niteliğinde olmayıp, icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi nedeni ile konulan hacizlerin kaldırılmasına ve dolayısıyla icra müdürünün ihtiyati haczin infazı ile ilgili işlemine yönelik şikayet niteliğinde olduğu ve İİK. mad. 261/son gereğince ihtiyati haczin infazı ile ilgili şikayeti inceleme görevinin, icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu-
İcra takibinin İzmir’de yapıldığı, takip dosyasında ihtiyati haciz kararı olmadığı gibi alacaklının da bu yönde bir savunmasının bulunmadığı anlaşıldığından mahkemenin İzmir’de yapılan icra takibine yönelik yetki itirazının reddine ilişkin kararının yerinde olmadığı; sözleşme konusunun ticari iş olmasının gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermediği (HMK. mad. 17)-
5216 s. K. ile İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde alınan Menderes ilçesinin HSYK.’nun 24.03.2005 T. ve 188 s. kararının 11/B-a maddesi gereğince, İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresi içerisinde kaldığının kabulünün gerekeceği, bu durumda alacaklı, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden aldığı ihtiyati haciz kararının infazını Menderes İcra Müdürlüğü’nden isteyebileceğinden mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-