Nafaka hükümlerine uymamak suçundan yargılanan sanığın 2017 yılı Mart, Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin olarak nafaka yükümlülüğünü ihlal ettiğinden bahisle cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, müştekinin 2016 yılında yeniden evlenmesi nedeniyle nafaka yükümlülüğünün kendiliğinden sona erdiği dikkate alındığında sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı- İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkacağı-
İtirazın kabulü ile itirazın konusu hakkında da bir karar verilmesi gerektiği-
Aile Mahkemesi kararının Yargıtay tarafından bozulmasını müteakip yeniden yapılan yargılama sonucunda müşteki ve çocukları yönünden nafakaya hükmedilmediği gibi, anılan karara göre de mahkûmiyete esas nafaka borcunun konu edildiği icra takip dosyasının durdurulmasına karar verildiği anlaşıldığından, müşteki ve çocukları bakımından cari nafaka alacağından söz edilemeyeceği ve bu nedenle sanık hakkında nafaka hükümlerine uymamak eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına,  karar verilmesi gerektiği-
K.maraş 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararı ile sanığın bilinen son adresinin K.maraş İcra Ceza Mahkemesi'nin yargı çevresi dışında olduğu, bu nedenle sanığın savunmasının alınması amacıyla ilgili Mahkemeye talimat yazılması gerektiği halde, sanığın bilinen en son adresine doğrudan tebligat yapıldığından bahisle itirazın kabulü ile birlikte ve sanık hakkında atılı eylem nedeniyle tazyik hapsi uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de, sanığın savunma hakkının kısıtlandığı anlaşıldığından, anılan eksikliğin tamamlanabilmesi için itirazın kabulüne ilişkin karar ile dosyanın K.maraş İcra Ceza Mahkemesine gönderilmesi gerektiği-
Küçüğün reşit olduğu tarihte hükmedilen iştirak nafakası kanun gereği kendiliğinden sona ereceği- 30/06/2016 tarihinde 18 yaşını ikmâl eden müşterek çocuğa dair bu tarihten sonra artık iştirak nafakası talep edilemeyeceği- Sanığın 16/12/2017 tarihinde 18 yaşını ikmâl eden diğer müşterek çocuğa ilişkin şikâyete konu aylar yönünden toplam 750,00 Türk lirası iştirak nafakası ödeme yükümlülüğünün bulunduğu da nazara alındığında, şikâyet tarihinden geriye doğru devam eden 3 aylık 750,00 Türk lirası cari nafaka borcunu ödemediğinden bahisle sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi gerektiği-
İİK. mad. 344 gereğince "nafaka hükümlerine uymamak" suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün, İİK. mad. 353/1 uyarınca itiraz kanun yoluna tabi olup, itiraz usulü yönünden -anılan maddenin ikinci fıkrasındaki atıf uyarınca- 5271 s. CMK.'nun kanun yollarına ilişkin hükümleri uygulanacağı-  Köyceğiz Asliye Ceza Mahkemesi tarafından itirazın kabulüne ve İcra Ceza Mahkemesi'nin anılan kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra, sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından beraatine ilişkin karar verilmesi gerekirken, İcra Ceza mahkemesi kararının itirazen kaldırılması ile yetinilmesinin Kanuna aykırı olduğu- "İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir." (CMK. mad. 271/2) şeklindeki düzenleme karşısında itirazı yerinde gören merciin işin esasına girdikten sonra itiraz hakkında bir karar vermesi gerektiği-
Müştekinin yeniden evlendiği anlaşıldığından nafaka yükümlülüğünün kendiliğinden sona ermesi sebebiyle sanığın üzerine atılı "nafaka yükümlülüğünü ihlal" suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı-
Borçlunun yerine getirmediği nafakaya ilişkin karar, nafaka ilamı olabileceği gibi, nafaka veya tedbir nafakası verilmesine ilişkin ara kararı da olabileceği, her halde borçlu tarafından kararın gereğinin yerine getirilmediği takdirde atılı suçun oluşacağı- Sanığın Aralık ayına ait nafaka borcunu ödemediği ve mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği- Nafaka alacağına ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanmadığından bahisle sanığın beraatine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Şikayet konusu yapılan nafaka alacağına ilişkin ödeme emrinin borçlu asil yerine vekiline tebliğe çıkarıldığı, borçlu asile yapılmış usulüne uygun bir ödeme emri tebligatı bulunmadığı görüldüğünden, nafaka hükümlerine uymamak (İİK. mad. 344) suçunun oluşmadığı-
Takip talebine konu alacağın birikmiş toplam nafaka alacağı ile ... tarihinden itibaren her ay 500,00 Türk Lirası tedbir nafakasının borçlu tarafından ödenmesi, şikayet konusu edilen borcun ise 2016 yılı Şubat ayı nafaka borcu olduğu, bu haliyle şikayetçi tarafın tedbir nafakasına ilişkin açılan takip nedeniyle hükmün kesinleşmesi nedeniyle iştirak ve yoksulluk nafakasına dönüşen toplam 700,00 Türk Lirası tutarlı 2016 yılı Şubat ayı nafaka borcunun ödenmesini talep edemeyeceğinden unsurları oluşmayan suçtan sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği-