Nafaka hükümlerine uymamak suçundan beraat kararına itiraz edilmesi üzerine, itirazı yerinde gören merciinin aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verebileceği-
Nafaka hükümlerine uymamak suçunun oluşabilmesi için; nafaka ödenmesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması, aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu-sanığa tebliğ edilmiş olması, borçlunun ilamda yazılı ödeme koşullarına uymaması, aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması, borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikayet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılmasının gerektiği- Somut olayda, suçun unsurlarının oluşmadığından, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği-
Nafaka hükmüne uymamak suçunun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren üç ay ve her halde suçun işlenmesinden itibaren bir yıl içinde şikayet hakkının kullanılması gerektiğinden, bu süre geçtikten sonra şikayet hakkının kullanıldığı anlaşıldığına göre davada mahkemece düşme kararı verilmesi gerekirken, mahkumiyet kararı verilmesinin isabetli olmadığı-
İcra ve İflas Kanunu’nun 344. maddesinde düzenlenen "nafakaya ilişkin kararlara uymayanların cezalandırılması"na ilişkin hüküm uyarınca, şikayete tabi bulunan nafaka hükmüne uymamak suçunun oluşabilmesi için, nafaka ödenmesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması, aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu-sanığa tebliğ edilmiş olması, borçlunun ilamda yazılı ödeme koşullarına uymaması, aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması, borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikayet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılması gerektiği- Somut olayda takip dosyası ile 26/02/2016 ile 26/09/2018 tarihleri arası birikmiş tedbir ve iştirak nafaka borcu ödenmediğinden şikayette bulunulduğu, takip talebinde cari nafaka alacağı talep edilmeyip adi alacak niteliğindeki geçmiş dönem nafaka borçlarının tahsilinin talep edildiği, bu haliyle atılı suçun unsurları oluşmadığı-
Nafaka hükümlerine uymamak suçundan yargılanan sanığın takip talebinde işleyecek aylık nafakanın da talep edilmiş olduğu, icra emri tebliğ tarihinden şikayet tarihine kadar geçen sürede işleyen en az 1 aylık nafakanın ödenmemiş olduğu, sanığın müşterek çocuk için hükmedilen 3 aylık nafaka bedelini yargılama sırasında ödemiş olduğu ibraz ettiği dekonttan anlaşılmış ise de eş için hükmedilen nafakayı ödemediğinden bahisle sanığın 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılması gözetilmeden sanığın mahkumiyetine karar verilmesinin bozma nedeni olacağı-
Nafaka hükümlerine uymamak suçundan yargılanan sanığın 2017 yılı Mart, Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin olarak nafaka yükümlülüğünü ihlal ettiğinden bahisle cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, müştekinin 2016 yılında yeniden evlenmesi nedeniyle nafaka yükümlülüğünün kendiliğinden sona erdiği dikkate alındığında sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı- İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkacağı-
İtirazın kabulü ile itirazın konusu hakkında da bir karar verilmesi gerektiği-
Aile Mahkemesi kararının Yargıtay tarafından bozulmasını müteakip yeniden yapılan yargılama sonucunda müşteki ve çocukları yönünden nafakaya hükmedilmediği gibi, anılan karara göre de mahkûmiyete esas nafaka borcunun konu edildiği icra takip dosyasının durdurulmasına karar verildiği anlaşıldığından, müşteki ve çocukları bakımından cari nafaka alacağından söz edilemeyeceği ve bu nedenle sanık hakkında nafaka hükümlerine uymamak eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına, karar verilmesi gerektiği-
K.maraş 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararı ile sanığın bilinen son adresinin K.maraş İcra Ceza Mahkemesi'nin yargı çevresi dışında olduğu, bu nedenle sanığın savunmasının alınması amacıyla ilgili Mahkemeye talimat yazılması gerektiği halde, sanığın bilinen en son adresine doğrudan tebligat yapıldığından bahisle itirazın kabulü ile birlikte ve sanık hakkında atılı eylem nedeniyle tazyik hapsi uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de, sanığın savunma hakkının kısıtlandığı anlaşıldığından, anılan eksikliğin tamamlanabilmesi için itirazın kabulüne ilişkin karar ile dosyanın K.maraş İcra Ceza Mahkemesine gönderilmesi gerektiği-
Küçüğün reşit olduğu tarihte hükmedilen iştirak nafakası kanun gereği kendiliğinden sona ereceği- 30/06/2016 tarihinde 18 yaşını ikmâl eden müşterek çocuğa dair bu tarihten sonra artık iştirak nafakası talep edilemeyeceği- Sanığın 16/12/2017 tarihinde 18 yaşını ikmâl eden diğer müşterek çocuğa ilişkin şikâyete konu aylar yönünden toplam 750,00 Türk lirası iştirak nafakası ödeme yükümlülüğünün bulunduğu da nazara alındığında, şikâyet tarihinden geriye doğru devam eden 3 aylık 750,00 Türk lirası cari nafaka borcunu ödemediğinden bahisle sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi gerektiği-