"İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir." şeklindeki hüküm (CMK. 271/2) karşısında, itirazın kabulü ile itirazın konusu hakkında da bir karar verilmesi gerektiği-
Müşteki vekilinin geçerli bir vekaletnamesi olmadan müşteki adına şikayette bulunması halinde nafaka hükmüne uymamak suçundan sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği-
İİK'nın 344. maddesinde düzenlenen ve şikayete tabi bulunan nafaka hükmüne uymamak suçunun oluşabilmesi için, nafaka ödenmesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması, aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu-sanığa tebliğ edilmiş olması, borçlunun ilamda yazılı ödeme koşullarına uymaması, aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması, borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikayet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılması gerektiği-
Disiplin ve tazyik hapsinin kısmi bir düzeni korumak amacıyla getirildiğinden ve kişi, kendisinden beklenen yükümlülüğü yerine getirdiği takdirde serbest kalacağından, sanık hakkında nafaka yükümlülüğüne uymama eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına, bu eylemle ilgili olarak sanık hakkında tazyik hapsi infaz edilmekte ise salıverilmesine karar verilmesi gerektiği-
12. HD. 15.09.2020 T. E: 4657, K: 6959-
Nafaka hükümlerine uymamak suçundan beraat kararına itiraz edilmesi üzerine, itirazı yerinde gören merciinin aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verebileceği-
Nafaka hükümlerine uymamak suçunun oluşabilmesi için; nafaka ödenmesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması, aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu-sanığa tebliğ edilmiş olması, borçlunun ilamda yazılı ödeme koşullarına uymaması, aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması, borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikayet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılmasının gerektiği- Somut olayda, suçun unsurlarının oluşmadığından, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği-
Nafaka hükmüne uymamak suçunun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren üç ay ve her halde suçun işlenmesinden itibaren bir yıl içinde şikayet hakkının kullanılması gerektiğinden, bu süre geçtikten sonra şikayet hakkının kullanıldığı anlaşıldığına göre davada mahkemece düşme kararı verilmesi gerekirken, mahkumiyet kararı verilmesinin isabetli olmadığı-
İcra ve İflas Kanunu’nun 344. maddesinde düzenlenen "nafakaya ilişkin kararlara uymayanların cezalandırılması"na ilişkin hüküm uyarınca, şikayete tabi bulunan nafaka hükmüne uymamak suçunun oluşabilmesi için, nafaka ödenmesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması, aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu-sanığa tebliğ edilmiş olması, borçlunun ilamda yazılı ödeme koşullarına uymaması, aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması, borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikayet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılması gerektiği- Somut olayda takip dosyası ile 26/02/2016 ile 26/09/2018 tarihleri arası birikmiş tedbir ve iştirak nafaka borcu ödenmediğinden şikayette bulunulduğu, takip talebinde cari nafaka alacağı talep edilmeyip adi alacak niteliğindeki geçmiş dönem nafaka borçlarının tahsilinin talep edildiği, bu haliyle atılı suçun unsurları oluşmadığı-
Nafaka hükümlerine uymamak suçundan yargılanan sanığın 2017 yılı Mart, Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin olarak nafaka yükümlülüğünü ihlal ettiğinden bahisle cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, müştekinin 2016 yılında yeniden evlenmesi nedeniyle nafaka yükümlülüğünün kendiliğinden sona erdiği dikkate alındığında sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı- İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkacağı-