Davanın açıldığı tarihte haksız olduğu tespit edilen tarafın yargılama giderini ödemekle yükümlü olduğu, geçerli olan bir kira sözleşmesinin ya tarafların birbirine uygun fesih bildirimi ile ya mahkeme kararı ile ya da kiralananın yok olması ile sona ereceği, davalı şirketin kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshedebilmesinin mümkün olmadığı, buna göre mahkemece dava tarihi itibariyle davacı dava açmakta haklı olup davanın konusuz kalması sebebiyle işin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacı tarafından yapılan yargılama giderleri ile davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
11/11/2013 tarihli icra takibi ile Ekim 2013 ayı kira bedelinin ödenmesi istenmiş ise de 11/10/2013 tarihinde yapılan takip sırasında Ekim ayı kira bedeli sözleşmedeki ödeme gününe muaccel olup bölünerek ayrı icra takibine konu edilemeyeceğinden bu ihtarın haksız olduğu- 10/12/2013 tarihli icra takibinin konusunu oluşturan K. 2013 ayı kira bedeli ikinci takip tarih olan 11/11/2013 tarihinde, 03/01/2014 tarihli icra takibine konu edilen Aralık 2013 ayı kira bedelide üçüncü icra takibi olan 10/12/2013 tarihinde muaccel olup bölünerek ayrı icra takipleri ile istendiğinden bu ihtarların haksız olduğu ve ödemeler ihtar tebliğlerinden sonra olduğundan ortada iki haklı ihtar bulunmadığı ve yargılama giderleri ile davalı yararına vekalet ücretinin davacıya yükletilmesi gerektiği-
Görevsizlik kararı verilen mahkemedeki vekalet ücretinin görevli mahkemede hüküm altına alınması gerektiği-
Kendisini vekille temsil ettiren Tapu Müdürlüğü hakkında vekâlet ücreti yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu yönden hüküm kurulmamasının doğru olmadığı-
Davanın konusuz kalması halinde, yargılamaya devam edilerek, tarafların delillerinin toplanması, davalının dava açılmasına sebebiyet verip vermediği araştırılarak, ortaya çıkacak sonuca göre, yargılama giderleri ve vekalet ücreti hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkin davada "davanın açılmamış sayılmasına ve davanın açılmasında davacının kusuru bulunmamasından söz edilerek davalı lehine vekâlet ücreti tayinine yer olmadığına" karar verilmişse de, davada kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine vekalet ücreti takdiri gerektiği-
Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderlerinden olduğu, davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hâllerde yargılama giderlerinin davacıya yükletileceği-
İİK'nda itirazın iptali davalarında icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olduğu hususunda bir düzenleme bulunmadığı- Davacı taraf HMK. mad. 6 gereğince genel yetkili mahkeme olan davacının dava tarihindeki yerleşim yerinde dava açtığından, genel yetkili olan bu mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği; dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi halinde, yetkili mahkemenin hangisi olduğunun da gerekçelendirilerek kararda gösterilmesi gerektiği (HMK. mad. 19/3)- HMK zamanında açıldığı davada, HMK. mad. 331/2 uyarınca, yetkisizlik kararı veren mahkemece davalı lehine 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Mevcut uyuşmazlıkta, mahkemece yetkisiz olunduğu sonucuna varıldığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yetkisizlik kararı verilmesi yerinde olmamış ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği- Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararlarından sonra davaya bir başka mahkemece devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkemece hükmedileceği, bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
Boşanmaya ilişkin davada, boşanmaya sebep olaylarda kadının az da olsa kusuru olduğundan, erkeğin dava açmakta hakkı olup, davasının kabulüne karar vermek gerekli ise de; kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmiş ve boşanma hükmü temyiz edilmediğinden kesinleşmiş olduğundan, erkeğin boşanma talebinin konusu kalmamış olup, erkeğin talebi hakkında, "konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm tesis edilmesi gerektiği- Asgari ücret seviyesindeki gelirin, kişiyi yoksulluktan kurtarmayacağı-