Mahkemece açılmamış sayılmasına karar verilen tapu kaydında düzeltim istemine ilişkin davada, kendisini vekille temsil ettiren davalılar vekili lehine vekalet ücreti tayini gerekeceği-
Tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkin davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden, kendisini vekille temsil ettiren Tapu Müdürlüğü hakkında vekalet ücreti yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
Yatırımcıları Koruma Fonu tarafından açılan ve İstanbul (Kapatılan) ..... Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen davada, davacıya ait hisse senetlerinin iadesine karar verildiği gözetildiğinde dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta ve rehinli hisse senetlerinin kendisine iadesini talep etmekte haklı olduğu nazara alınarak davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulması ve kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına vekalet ücretine hükmolunması gerekeceği-
Davacının dava açmakta haklı olduğu ve yerel mahkemede görülen ve Yatırımları Koruma Fonu tarafından açılan davada verilen kararın kesinleşmesi üzerine davacıya ait hisse senetlerinin iadesine karar verildiği gözetildiğinde yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasının ve lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin doğru olmadığı-
Asıl dava tarihi itibariyle, davalı arsa sahibinin, bağımsız bölüm tapularını devretmemekte haklı olduğu ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermediği anlaşıldığından, asıl davada yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması; karşı davanın konusunu teşkil eden eksik iş bedelinin ise asıl davada verilen depo emri üzerine tahsil edildiği ve böylelikle karşı davanın da konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusuz kalan karşı davanın esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi ve HMK. mad. 331/1 uyarınca, karşı davada davalı yüklenici şirketin, karşı dava değeri üzerinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerektiği-
Konusuz kalan davada, davacının "davaya konu olan senetleri bildiği ve dava dışı kayınbiraderi tarafından kendi adına bu senetlere imza atılmasına rızası olduğunu" beyan etmesi karşısında, HMK. mad. 329 ve 331 hükümleri gözetilerek, davacının iyiniyetli olduğundan söz edilemeyeceğinden davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin davada, usulüne uygun bir başvuru yapılıp yasada belirlenen süre dolmadan trafik sigortacısı bakımından alacağın muacceliyetinden ve dolayısıyla temerrüdünden söz edilemeyeceği- Görevsizlik kararı verilen mahkemedeki vekalet ücretinin görevli mahkemede hüküm altına alınması gerektiği (HMK. mad. 331/2)-
Davanın aynı hukuki sebeple reddedilmesi halinde davalılar yararına tek vekalet ücreti verilmesi gerektiği- Görevsizlik kararı verilen mahkemedeki vekalet ücretinin yetkili mahkemede hüküm altına alınması gerektiği (HMK. mad. 331/2)-
Davaya konu edilen ve mahkemece de kabul edilen tazminatın, yargılamanın devamı sırasında ödendiği ve davanın konusuz kaldığı gözetilerek "davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi; ayrıca davalının temerrüt tarihi ile davalı sigortacının tevdi mahalli tayini kararı gereği banka hesabına tazminatı yatırdığı tarih arasındaki dönem için temerrüt faizinden sorumluluğuna karar verilmesi; davacının dava açmakta haklı olduğu ve yargılama sırasındaki ödeme ile davanın konusuz kaldığı gözetilip, HMK. mad. 331/1 gereğince yargılama giderleri ile vekalet ücretinin hüküm altına alınması gerektiği-
Yangının çıkış nedeni, çıkış nedenine göre tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek davalıların oluşan zarardan dolayı sorumlu olup olmadıklarının sonucunda oluşan gerçek zarar miktarının tespiti açısından, dosya kapsamındaki fotoğraflar, yangın raporu, hasar dosyaları değerlendirilerek, tarafların delilleri tam olarak toplanıp yerinde konusunda uzman bilirkişi heyeti ile keşif yapılıp, sonucuna göre karar vermek gerekirken, keşif yapılmadan düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmasının hatalı olduğu- Bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilmesine karşın, davanın tam kabulüne karar verilerek infazda tereddüt oluşturarak, gerekçede de çelişkiye düşecek şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu- Alacak miktarı likit (belirli, muaccel) olmayıp, alacak miktarının tesbiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği- Görevsizlik kararı verilen mahkemedeki vekalet ücretinin yetkili mahkemede hüküm altına alınması gerektiği (HMK. mad. 331/2)-