Davanın eser sözleşmesi uyarınca zararın tazmini istemiyle açıldığı,HMK mad.114 uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda aynı Kanun'un 138. maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebilir ise de, ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerektiği, dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesi HMK mad.27 de düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık oluşturduğu-Olayda, tarafların her ikisinin de ticaret şirketi olup tacir olduğu, uyuşmazlığında ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan kaynaklandığı için davaya bakmak, ticaret mahkemelerinin görevi olduğu, mahkemece dava dilekçesi tebliğ edilip usul işlemleri tamamlanarak uyuşmazlığın esastan incelenmesi gerekirken yazılı gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
6100 sayılı HMK'nın 150/1 maddesine göre Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği- Dosya işlemden kaldırılsa dahi davanın derdest olduğu ve davanın tüm sonuçlarının üç ay süre ile devam edeceği- Bu karar ile davanın görülmesinin, yenileninceye kadar üç ay süre ile ertelendiği-Dosyası işlemden kaldırılan bir dava, işlemden kaldırılma tarihinden itibaren üç ay içinde yenilenmezse mahkemenin, kendiliğinden davanın açılmamış sayılmasına karar vererek dosya kaydını kapatacağı (HMK m. 150/5)- Üç ay içinde yenilenmeyen veya üçüncü defa takipsiz bırakılan bir dava, terk edilmiş bir dava olduğundan, mahkemenin, davanın açılmamış sayılması kararında, davacıyı (davalı lehine) yargılama giderlerine (bu arada vekâlet ücretine) mahkum etmesi gerektiği-
Davacının davalılar arasındaki tasarrufların İİK 277 ve devamı ile TBK'nun 19.maddesi gereğince iptalini talep ettiği, bu tür davalarda HMK'nin 6 maddesi gereğince davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu- Davalı 4. kişi ile borçlu ile arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı ve adı geçen davalıya esas ve birleşen davalardan tebligat yapılmadığından savunması ve dolayısıyla yetki itirazı da bulunmayan davalı yönünden yetkisiz kararı verilmesinin de isabetsiz olduğu-
Davacının davasını, yürürlükte bulunan yasal düzenlemelere göre görevsiz yargı yerinde açması halinde "yargı yolu bakımından görevsizliğe" dair verilecek kararla birlikte; vekalet ücreti yönünden de hüküm kurulması gerektiği-
İşyeri ihtiyacı nedeni ile tahliye istemine ilişkin davada, davacı taşınmazı iktisap ettikten sonra ihtiyaç durumunu bildirir ihtarnameyi sözleşme bitim tarihine göre sözleşmedeki ihbar şartına uygun tarihte tebliğ etmediğinden davacının TBK 351. maddesine dayanarak açtığı davanın süresinde olmadığı-
TBK. mad. 315 uyarınca gönderilen ihtarname ile verilen süre içerisinde kira parasının ödenmesi halinde temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilemeyeceği ve ihtarnameye konu kira paralarının süresinde ödenmesi halinde, davacının temerrüt nedeniyle tahliye davası açmakta haklı olduğu kabul edilemeyeceğinden, davalının vekalet ücreti ile yargılama giderlerine mahkum edilemeyeceği-
Davada kendisini vekille temsil ettiren davalı Tapu Müdürlüğü lehine vekâlet ücreti takdiri gerekeceği-
Haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin davada, Yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına karar verilmesi gerektiği-
Çekişmeli taşınmazın 2/B niteliğiyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunun ve kullanıcısının tespitine yönelik davada, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 s. Kanun hükümlerine göre 06.09.1940 tarihinde ilk orman tahdidi; daha sonra 27.06.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 s. Kanunun 3302 s. K. ile değişik 2/B uygulaması bulunmakta olup, ayrıca, 2010 yılında 3402 s. K'da değişiklik yapan 5831 s. K. ek-4. maddesine göre yapılan kadastro çalışmaları bulunduğundan, çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro tutanağı tutulmadığı belirlenmiş olması nedeniyle davalı Hazineye yönelik davanın görev yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı- Hükme dayanak orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmaz bölümünün kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı belirlenmiş olması nedeniyle davanın tamamı yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, görevli mahkemenin gösterilmemiş olması, ve görevsizlik kararı ile birlikte yargılama giderine hükmedilmesi (HMK. mad. 331/2) isabetsiz ise de, bu hususun hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyeceği-
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davaya bakma görevinin idari yargıya ait olduğu; yargı yolunun değişmesi nedeniyle harç, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden de karar verilmesi gerekirken, bu giderlerin görevli mahkemece ve görevsizlik kararından sonra yargılamaya görevli mahkemede devam edilmediği takdirde talep halinde HMK. mad. 331/1 gereğince hükme bağlanmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-