Haklı ve geçerli sebep olmadan iş sözleşmesinin tarihinde feshi iddiası- Kıdem ve ihbar tazminatı istemi-
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatlarını gerektirecek şekilde sona erdirilip erdirilmediği, davacının fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, taraflar arasında imzalanan ibranamenin geçerli olup olmadığı, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan indirimin uygun indirim olup olmadığı hususlarına ilişkindir...
Davacının çalışmasının istifa ile sona erip ermediği, istifa dilekçesinin iradesi sakatlanarak alındığını ispatlayıp ispatlayamadığı; buradan varılacak sonuca göre davacı işçinin sözü edilen çalışma dönemi bakımından kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanamayacağı-
Yabancı ülkedeki iç savaş İş Kanunu'nun 25/III maddesi hükmünde belirtilen zorlayıcı sebep niteliğinde olduğu ve bu durumda işçinin kıdem tazminatına hak kazanacağı ancak ihbar tazminatı hakkı bulunmadığı- Davacı işçi, yurt dışında çalıştığı ve ücretinden vergi kesintisi yapılmadığına göre davacının muaf tutulması gereken bir kısım da bulunmadığı ve davacının asgari geçim indirimi talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshedip etmediği, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti taleplerinin yerinde olup olmadığına ilişkindir...
İş sözleşmesinin davacı işçi tarafından ücret alacaklarının ödenmemesi sebebiyle haklı nedenle mi yoksa istifa etmek suretiyle haksız olarak mı feshedildiği, buradan varılacak sonuca göre davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı-
Davacının fesih ihtarnamesindeki fesih sebeplerinden sadece fazla çalışma ücreti alacağını dava konusu yaptığı ve yargılama sonucunda fazla çalışma yapmadığından kıdem tazminatı isteminin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği eldeki davada, kıdem tazminatı talebinin yerinde olup olmadığı konusunda davacının fesih ihtarnamesinde bahsettiği diğer fesih sebepleri hakkında araştırma yapılmasının gerekli olup olmadığı, diğer fesih sebepleri olarak sayılan hususlarda araştırma yapılmasının “taleple bağlılık ilkesi”ne aykırılık oluşturup oluşturmayacağı- Özel Daire bozma kararında değerlendirilmesi gerektiği belirtilen fesih ihtarnamesindeki tüm fesih sebepleri değerlendirilmek suretiyle yeni bir karar verildiğinden, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının Özel Dairece inceleneceği-
Davalı işyerinde çalışanın soruşturma aşamasındaki ifadesini değiştirerek davacının işyerinden ücretini ödemeksizin tablet çıkarmadığını beyan etmesi,  ceza mahkemesi kararı ile davacının atılı suçu işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi, soruşturma ve ceza yargılaması sırasında ve fesihten önce davalı işveren tarafından alınan savunmasında istikrarlı bir şekilde tarafına yapılan suçlamayı kabul etmemesi, davacının satın aldığı DVD’nin kutusuna karşılığını ödemediği ve müşteriye promosyon olarak verilen bir adet tableti koymak suretiyle mağazadan çıkardığına dair dosya kapsamında herhangi bir belge, kamera kaydı veya görgüye dayalı tanık beyanı gibi bir delil bulunmaması karşısında davalı işverenin iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ispatlayamadığı ve bu itibarla, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı-
Askerliğe elverişli olmadığına dair raporu olan davacının, İş ve İşçi Bulma Kurumuna ibraz ettiği sağlık kurulu raporunda da "ayakta ağır işlerde çalıştırılamayacağının", davalı işyerinde işyeri hekimi tarafından düzenlenen raporda, "davacının işçi mutfağında bedenen çalışmaya elverişli olduğu, ancak ayakta ağır işler yapamayacağının" belirtildiği; davacı tanığının "kollarından ve ayaklarından rahatsız olan davacının aşçı yamağı olarak çalıştığını, bulaşıkçı olmadığı zamanlarda da bulaşık yıkadığını, iki defa yer değişikliği talebinde bulunmasına rağmen kabul edilmediğini", davalı tanıklarının ise "davacının bulaşıkçı olarak çalıştığını, çalışırken herhangi bir rahatsızlığı olmadığı, işten ayrılma sebebini bilmediklerini" beyan ettiği uyuşmazlıkta, tanık anlatımlarının davacının sağlık sebebiyle iş sözleşmesini haklı feshettiğini kabule yeterli olmadığı- İşe girdiği tarihten yaklaşık 10 yıl kadar sonra iş sözleşmesini fesheden davacının feshe dayanak olacak bir doktor raporunun da bulunmadığı- 10 yıl önce işe girdiği tarihte sağlık problemleri olan davacının o dönem tespite yönelik işyeri hekimi tarafından yapılan değerlendirmenin fesih tarihi itibariyle davacının çalıştığı mutfak işlerinin çalışmasına uygun olup olmadığını belirlemeye yeterli olmadığı- Bel ağrısı sebebiyle aldığı istirahat raporlarının da davacının fesih tarihindeki sağlık durumunu ve yaptığı işin sağlığı ile yaşayışı için tehlikeli olduğunu ispata yeterli olmadığı- Davacının rahatsızlığı sebebiyle çalıştırılabileceği uygun bir iş olup olmadığı araştırılıp mevcut işi yapmasının işin niteliğinden doğan bir sebeple sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olup olmadığı yönünde sağlık kurulu raporu alındıktan sonra sonucuna göre davacı tarafından yapılan feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
Çalışma şartlarının, tarafların karşılıklı uzlaşmaları ile değiştirilmesinin her zaman mümkün olduğu- Çalışma şartlarında değişiklik konusunda işçinin rızasının yazılı olarak alınmasının gerektiği- Aynı zamanda işverence değişiklik teklifinin de yazılı olarak yapılması gerektiği- İşçi çalışma şartlarında yapılmak istenen değişikliği usulüne uygun biçimde yazılı olarak ve süresi içinde kabul ettiğinde, iş sözleşmesinde değişikliğin gerçekleşmiş olacağı- İşçinin değişikliği kabulünün, sadece bu işlem yönünden geçerli olduğu, işveren işçinin bir kez vermiş olduğu kabulü, daha sonraki dönemlerde başka değişiklikler için kullanamayacağı- İşçinin, değişikliği kabul yazısının işverene ulaşma anına kadar bu değişiklikten vazgeçebileceği- Yapılan değişiklik önerisinin, altı iş günü içinde işçi tarafından yazılı olarak kabul edilmediği sürece işçiyi bağlamayacağı, taraflar arasındaki iş sözleşmesi aynı koşullarda devam edeceği- Somut olayda işyeri hekimi tarafından düzenlenen raporlarda davacının işitme kaybının oranı ile yaptığı işin niteliği karşılaştırılarak mevcut görevini yapmasının sakıncalı olduğunun bildirilmesi üzerine davalı işverenin, davacı işçinin sağlığını korumak ve davacının işitme kaybı nedeniyle oluşabilecek iş kazalarını önlemek amacıyla rızasını da alarak görev değişikliği yaptığı- Nitekim, davacı tanıklarının da davalı işveren tarafından yapılan görev değişiklikleri sonucunda davacıya daha az gürültülü ortamlarda çalışma olanağı sunulduğunu beyan ettiği- Diğer taraftan davalı işveren tarafından, yeni görevle birlikte davacının mevcut derece ve ücretinden daha düşük derece ve ücret teklif edilmiş ise de; davacının derecesinin ve ücretinin düşürülmesini kabul ettiği, belirlenen derece ve ücretin de işyeri yönetmeliğine ve verilen yeni görev tanımına uygun olduğu- Ayrıca İş Kanunu’nun 22. maddesi gereğince iş koşullarında esaslı değişiklik yapıldığı takdirde yapılan görevlendirmeyi kabul etmeme hakkı bulunan davacının, yapılan görev değişikliklerini ve yeni göreve uygun olarak belirlenen daha düşük derece ve ücret miktarlarını kabul ederek çalışmasını uzun süre sürdürdüğünün de göz ardı edilmemesi gerektiği- Yapılan bu açıklamalar karşısında, davalı işveren tarafından davacı işçinin sağlığını korumak ve davacının işitme kaybı nedeniyle oluşabilecek iş kazalarını önlemek amacıyla yapılan görev değişikliklerini ve ücretinin düşürülmesini kabul ederek çalışmasını iş sözleşmesinin feshedildiği tarihe kadar sürdüren davacının fark ücret alacağına hak kazanamadığı-