Gerçek durumu göstermeyen yanlış nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olan davanın 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesine göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu-
Ergin olan kişinin açmış olduğu dava sonucunda soyadı değişmiş olduğundan aynı konuda tekrar dava açamayacağı-
Hakimin, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken bu kayıtlar arasında çelişki yaratmamak ya da hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek durumunda olduğu-
Dava, nüfus kütüğünde yazılı doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkin olup Nüfus Yasası’nın 46. maddesi hükmüne uygun olarak Asliye Hukuk Mahkemesi’nce genel hükümler çerçevesinde yargılama yapılıp hüküm kurulmuş olmasına karşın, gerekçeli kararın başlığında (Aile Mahkemesi sıfatıyla) ibaresinin yazılmış olmasının doğru olmadığı-
Bir kadının 2 aylık süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığı açık olup, hakimin, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların diğerleri ile çelişik olmamasına özen göstermesinin, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemesinin gerektiği-
Nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarda Cumhuriyet Savcısı ile Nüfus Müdürü veya Memurunun bulunmasının ve kararın onların önünde verilmesinin zorunlu olduğu-
Doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen F. B.'un iddiası, alınan sağlık kurulu raporu ile kesin olarak belirlenemediği gibi raporun kayıtlı yaşını da doğruladığı, tanık anlatımı herhangi bir olguya dayanmamakta, ilgilinin doğum tarihi ile tanığın dinlendiği tarih arasında uzunca bir zaman geçtiği için beyanında yanılgı olasılığının da bulunduğu, o halde kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kamu düzeni ile ilgili olan resmi kaydın soyut sav esas alınarak değiştirilmesi yolunda hüküm kurulmasının doğru görülmediği-