Nüfus kütüğüne kızının iki kez kaydedilmiş olması davacı babanın haklarını –dolaylı da olsa- etkileyeceği gözetildiğinde böyle bir davayı açma konusunda hukuki yararı bulunmakla birlikte; kamu düzenini de ilgilendiren bu davada nüfus kaydının iptali istenen kişinin de davacı baba yanında davaya katılmış olmasının gerekeceği-
Bir şahsın doğmadan nüfusa kaydının söz konusu olamayacağı, hakimin, nüfus kayıtları arasında çelişki yaratmamak ya da hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek zorunda olduğu-
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası’nın 35 ve 36. maddelerine göre açılmış bir kayıt düzeltme davasının söz konusu olduğu, davanın bu özelliği göz önünde bulundurularak, işin esasına girilip toplanacak delillere, Türk Medeni Yasası’nın bu konudaki hükümleri de dikkate alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken davanın Evlilik Hukuku ile ilgili olması, davaya bakmanın Aile Mahkemesinin görevine girdiği gerekçe gösterilerek görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Yaşının düzeltilmesi istenene, sağlık kurulunca verilen rapor nüfusta kayıtlı bulunduğu yaşını doğrulamadığı gibi sözü edilen raporda yaşının düzeltilmesi istenenin rapor tarihi itibariyle 19-20 yaşlarında olduğunun açıkça belirtildiği, dinlenen tanıkların aradan geçen zaman da gözetilerek yaşının düzeltilmesi istenenin doğum tarihini çok açık bir şekilde belirtememiş olmalarının bilimsel bulgulara göre düzenlenmiş sağlık kurulu raporu karşısında bir önem arz etmediği, mahkemece toplanan delillere göre ispatlanan davanın kabulü yolunda hüküm kurulmasının gerekeceği-
Bir kadının 3 ay 20 günlük süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben olanaklı bulunmadığı, hakimin, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların birbiriyle çelişik olmamasına özen göstermesinin ve böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemesinin gerektiği-
Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde görüleceği-
Hakimin, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken, bu kayıtlar arasında çelişki yaratmamaya veya hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek durumunda olduğu-
Evliliğin devamı sırasında eşlerden birisi tarafından, nüfus kaydının düzeltilmesi istenen küçüğe velayeten açılan davada, mahkemece sağ eşin katılması veya icazeti aranmadan davaya bakılıp reddine karar verilemeyeceği-
Tıbbi saptama yapan sağlık kurulu raporu yerine tanık anlatımlarını esas alan mahkeme kararının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-