TMK.’nun 640/2 ve 702/2 maddelerine göre, mirasçılar terekeye elbirliği ile sahip olurlar ve bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Tasarruf işlemleri için ortakların oybirliği ile karar vermeleri gerekir. Tereke murisin ölüm tarihi itibariyle elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğuna göre davada yer almayan diğer mirasçıların yöntemine uygun bir biçimde muvafakatlerinin alınması, davaya katılmalarının sağlanması veya TMK.’nun 640. maddesi uyarınca miras ortaklığına bir temsilci atanarak onun huzuruyla yargılamaya devam edilmesi, dava şartı yerine getirildikten sonra uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken bu husus yerine getirilmeden mahkemece eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Mirasçılardan bir veya birkaçı yönünden davadan vazgeçilmesinin terekenin elbirliği mülkiyetine tabi olması nedeniyle sonuca etkili olmadığı-
Muris muvazası nedenine dayalı tapu iptali ve mirasçılar adına tescil isteği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve miras bırakan adına tescil isteği-
Taşınmazın muris A. Dündar’ın terekesine ait olduğu, taşınmaz murisinden intikal ettiğine göre, TMK.nun 640/2 ve 702/2 maddelerine göre, mirasçıların terekeye elbirliği ile sahip olacakları ve bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf edecekleri, tasarruf işlemleri için ortakların oybirliği ile karar vermelerinin gerekeceği, davacının tek başına taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini istemesinin mümkün olmadığı, davacı dava konusu taşınmazın miras bırakanından kaldığını bildirdiğine ve taksim hakkında herhangi bir açıklama yapmayarak adına tescil talebinde bulunduğuna ve tereke murisin ölüm tarihi itibariyle elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğuna göre davada yer almayan diğer mirasçıların yöntemine uygun bir biçimde muvafakatlarının alınmasının, davaya katılmalarının sağlanmasının veya TMK.nun 640 maddesi uyarınca miras ortaklığına bir temsilci atanarak onun huzuruyla yargılamaya devam edilmesinin, dava şartı yerine getirildikten sonra uyuşmazlığın esasının incelenmesinin taşınmazın niteliği belirlendikten sonra hüküm kurulmasının gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın 1/3 payı ortak miras bırakan D. P.'tan kaldığına ve miras bırakan 02.09.1986 tarihinde ölmüş olduğuna göre, terekenin elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, dava mirasçılar arasında açılıp yürüyen bir dava olup, tüm mirasçılar adına iptal ve tescile karar verilmesi istenmiş olsa bile mirasçılardan birinin başka mirasçılar adına iptal ve tescil isteğinde bulunması mümkün olmayıp davacıların kendi miras payı oranında iptal ve tescil istediğinin kabulünün gerekeceği, bu ilkenin, TMK.nun 701 ve 702. maddelerinde açıklanan elbirliği mülkiyetinin bir gereği ve birlikte tasarruf kuralının bir istisnasını oluşturacağı-
Murisin dava dışı mirasçıların da bulunduğu gözetildiğinde; davacının ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenlerine dayalı tek başına ve kendi payına hasren dava açamayacağı; Türk Medeni Kanununun 702/4. maddesi hükmünün ortaklığa ait mallara yönelik dışarıdan gelecek tehlikelere ve zararlara karşı koruyucu ve def’etmeye (Türk Medeni Kanununun 683/2.maddesinden kaynaklanan) ilişkin bir hüküm olduğu-
Gerek ehliyetsizlik ve gerekse vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı davalar murisle bağlantılı olarak ve murise teban açılan davalardan olduğundan davanın tüm mirasçılar adına tescil istemi ile diğer bir deyişle iştirakin sağlanmasıyla açılması mümkün olup, mirasçının tek başına ve kendi miras payı oranında dava açabilmesine yasal olanak olmadığı-
Kiralananın hor kullanımı nedeniyle tazminat istemi-
Dava konusu 120 ada 19 nolu parselin kadastro tutanağının ilk sayfasında Kadastro Mahkemesi2nin 2007/131 Esasında davalı olduğu yazılı olmasına karşın bu taşınmazla ilgili kadastro yoluyla çap kaydı oluşturulması nedeniyle tereddütün hasıl olduğu, bu durumun resen araştırılarak davalı olduğunun tespit edilmesi halinde 3402 sayılı Yasa’nın 26 ve 27. maddeleri gereğince görevsizlik kararı verilmesinin düşünülmesinin gerekeceği-