Sözleşmede öngörülen faiz oranının uygulanabilmesi için ise takip dayanağı bonoya açık atıf yapılmış olması, bir diğer ifade ile bono bedeli hakkında sözleşmede kararlaştırılan faizin uygulanacağının, bononun vade ve tanzim tarihleri ile miktarı belirtilmek suretiyle açıklanmasının gerektiği-
Ödeme belgesinin, takip konusu borç nedeni ile verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, tanzim tarihinin, vade tarihinin ve senet miktarının belirtilmesi gerektiği; dekontta sadece vade tarihine atıfta bulunulmuş olup, ödemenin senede mahsuben yapıldığının kabulü mümkün olmadığından, borca itirazın tümden reddinin gerektiği-
Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiası; hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanamadığından, borca itirazın kabulünün isabetsiz olduğu-
Borçlunun, "takip dayanağı bononun 'teminat senedi' olarak verildiği"ne ilişkin iddiası, İİK'nun 169. maddesi kapsamında "borca itiraz" niteliğinde olup, bu iddianın kabulü halinde takibin "durdurulması"na karar verilmesi yerine "takibin iptali" yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Beş günlük itiraz ve şikayet süresinin son günü pazar gününe denk geldiği takdirde, icra mahkemesine başvurunun pazartesi gününe isabet eden günde yapılmasının süresinde olduğunun kabulü gerekip, mahkemece işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun itirazını ispata yarar, İİK'nın 169/1. maddesinin aradığı nitelikte bir belge ibraz edemediği, alacaklının bu konuda kabul beyanı da bulunmadığından, borca itirazın reddine karar verilmesi gerektiği-
Takip dayanağı çekin tanzim tarihi itibariyle şirket yetkilisinin kim olduğu hususunda herhangi bir araştırma yapılmadığı anlaşıldığından, mahkemece ticaret sicil kayıtları da getirtilerek, çekin tanzim tarihi itibariyle şirket yetkilisinin bu kişi olduğunun tespiti halinde, aynı kişinin limited şirketi ile birlikte adi ortaklığı da temsile yetkili olup olmadığı hususunda gerekli araştırmalar yapıldıktan sonra bu kişi yönünden de imza incelemesi gerekip gerekmediğinin tespiti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Açık bono düzenlenmesinin mümkün olduğu, alacaklının bonoyu tedavüle çıkarırken tanzim tarihini doldurabileceği, borçlunun bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasını bir belge ile kanıtlaması gerektiği- Bonoların, tahrifatsız hali ile tanzim tarihinde keşidecinin ölü olmasının, bononun niteliğine etkili olmayacağı ve bu durumda, kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-
Borçlunun takibe konu bononun teminat amacıyla verildiği iddiasına ilişkin olarak, takibe konu bono ile borçlu tarafından sunulan “protokoldür” başlıklı belgenin aslı getirtilerek, inceleme yapıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiği-
Takip hangi icra dairesinden başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetlerin, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümleneceği, bu hususun, kamu düzenine ilişkin olup, kesin yetki niteliğinde olduğu-