Ödemelerin belirli kıstaslar dahilinde yapılması halinde, örneğin; yapılan ödemelerde hükmolunan aylık nafaka miktarı ve bu miktarın katları şeklinde ödemeler görünüyor ise, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin de nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceğinin kabul edilmesi gerekeceği-
Karşılıklı edimleri içeren ilamların infazında, alacaklının edimini yerine getirmeden, ilamda lehine hükmedilen alacağın tahsilini borçludan talep edemeyeceği-
İİK.nun 33. maddesinde düzenlenen icra emrine itiraz yolunun, yalnız mahkeme ilamına dayalı icra takiplerinde değil, ilam hükmünde olan belgelere istinaden yapılan ilamlı icra takiplerinde de uygulanacağı, bu madde uyarınca ise, ilamlı icra takibine karşı borçlunun, icra emri tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede ancak itfa, imhal ya da zamanaşımına ilişkin iddialarını ileri sürerek icra emrine itiraz edebileceği ve icranın geri bırakılmasını isteyebileceği, ilam niteliği taşıyan belgedeki imzanın icra mahkemesince incelenmesinin yasal dayanağının bulunmadığı-
İ.İ.K.'nun 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı süreye tabi olmayacağı-
İştirak nafakası kararın kesinleşmesiyle ödenmeye başlanacağı ve çocuk ergin oluncaya kadar devam edeceği, iştirak nafakasının çocuğa harcanmak üzere alacaklı olan, velayet hakkı sahibine verileceği-
İİK.nun 33/2. maddesine göre icra emri tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa imhale dayanan isteklerin mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmesinin gerektiği, her ne kadar taraflar arasında adiyen düzenlendiği iddia edilen protokolün, boşanma ilamı ile onaylanmış ise de, boşanma ilamı ve ferileri kesinleşmedikçe hüküm ifade etmeyeceği, nitekim anılan onay hükmünü taşıyan Aile Mahkemesi’nin boşanma kararının, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin ilamı ile davacının temyiz dilekçesinde yer verilen davadan feragati hakkında karar verilmek üzere bozulduğu, bu durumda borcun itfa edildiğinin, İİK. 33/2 maddesi koşullarında ispatlanmış olmadığı, icra mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Borçlunun itfa itirazına esas olmak üzere mahkemeye sunulan banka dekontlarının itfa niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekeceği-
Takip dayanağı senet 1581 sayılı Yasa’nın 12. maddesi gereğince ilam niteliğinde sayıldığı için zamanaşımı süresinin İİK.nun 39. maddesinde belirlenen ilam zamanaşımı süresi olan 10 yıl olduğu, borçlu alacağın takipten önce zamanaşımına uğradığı iddiasını icra emri tebliğinden itibaren yukarıda yazılı yasal düzenleme gereğince yedi günlük sürede getirmediği, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde ise dosyanın 10 yıldan fazla işlemsiz bırakılmadığı, bu durumda mahkemece yukarıda zamanaşımı itirazının reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağının velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesinin istenebileceği-