İcra emrinin tebliği üzerine borçlunun yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabileceği-
Borçlunun icra emrinin tebliğinden önce yapılan ödemelere ilişkin olarak, 02.06.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, 7 günlük hak düşürücü süreden sonra olduğundan, mahkemece, süresinde ileri sürülmediği halde, takip öncesi döneme ait ödeme iddialarına dayalı olarak bilirkişi incelemesi yapılmasının doğru bulunmadığı, ancak, İİK'nun 33/2. maddesine göre icra emri tebliğinden sonraki döneme dair ödeme itirazlarının, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilmesi mümkün olup, borçlunun 02.06.2014 tarihli başvurusunun sonuç kısmında, bakiye borcun tespitini de talep ettiği görüldüğünden, mahkemece, tarafların delilleri toplanarak varsa icra emrinin tebliğinden sonraki ödemeler tespit edilerek, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, süresinde olmadığı halde, icra emrinin tebliğinden önceki döneme ait ödeme iddialarının ve farklı ilama konu nafakaya ilişkin takipte yapılan ödemelerin esas alınarak sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Başvurunun bu hali ile İİK. nun 33/1.maddesine dayalı olarak icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazı olduğu, İİK'nun 33/1.maddesi uyarınca icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazının 7 günlük süreye tabi olduğu, borçlunun icra emri tebliğinden sonra icra dosyasına yaptığı ödemelerin ise icra müdürlüğünce yapılacak hesap tablosunda değerlendirilecek bir husus olduğu, o halde mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin ödeme itirazı olup; itiraz, İİK'nın 33/l. maddesi uyarınca 7 günlük süre içerisinde yapılmış olduğundan, mahkemece işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, takibe dayanak ilamın bozulduğu gerekçesi ile takibin iptali yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
İlamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için, icra kefaletinin, yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekeceği, bu nedenle de, icra emri tebliği üzerine, İİK'nun 16. maddesine göre şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, TBK'nun 581 ve devamı maddeleri kapsamında icra kefalet işleminin, İİK'nun 38. maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceği değerlendirilerek, ilamlı takibe konu edilemeyeceğinin belirlenmesi halinde, kefaletin geçersizliğine değil, bu kefalete dayalı olarak gönderilen icra emrinin ve varsa icra kefili sıfatı ile yapılan işlemlerin iptaline karar vermek gerekeceği-
Alacaklı tarafından takip başlatılmasında bir usulsüzlük bulunmadığından, yapılan bu ödemenin kısmi ödeme olduğunun ve borçlunun takip masrafları ve icra vekalet ücretinden sorumlu olduğunun kabulü gerekeceği, mahkemece, TBK'nun 100. maddesi ve İİK'nun 33. maddesi gözetilerek, Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde, bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle, icra vekalet ücreti ve takip masrafları dikkate alınarak borç miktarının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İlama konu para alacağının, ilk takip dosyasına depo edildiğini, paranın bu dosyadan tahsil edilme imkanının olduğunu ve hatta tahsil aşamasında olduğunu bildiği halde alacaklının aynı paranın tahsili için ........... İcra Müdürlüğü'nün ............... E. sayılı dosyası ile yaptığı takibin usule ve yasaya aykırı olduğu-
Alacaklı adına açılmış bir hesaba yapılmayan ödemelerin, İİK. mad. 33 kapsamında ödeme olarak kabul edilemeyeceği-
Öncelikle itfa itirazı ile birlikte yapılan icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin incelenerek, tebligatın usulsüz olduğu ve buna ilişkin şikayetin de süresinde yapıldığı sonucuna varılması ve tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilerek usulsüz tebligattan haberdar olunan tarihe göre itfa itirazının süresinde olması durumunda, borçlunun ödeme itirazı incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Takip dayanağı ilamda hüküm altına alınan tazminat miktarlarının ve faiz başlangıç tarihlerinin her bir alacaklı yönünden ayrı ayrı belirlendiğine göre, örnek 4-5 icra emrinde de her bir alacaklı için asıl alacak ve işlemiş faiz miktarının ayrı ayrı gösterilmesi yerine, asıl alacak ve işlemiş faiz alacaklarının toplanarak birlikte gösterilmesinin doğru olmadığı, ancak, bu hususun icra emrinin iptali sebebi olmayıp, gerektiğinde bilirkişi raporu aldırılmak suretiyle icra emrindeki alacak miktarları ve işlemiş faiz miktarlarının her bir alacaklı yönünden ayrı ayrı gösterilmek suretiyle icra emrinin düzeltilmesini gerektirir eksiklik olduğu-