Borçlunun ödeme emri tebliğ tarihine göre yasal süre içerisinde işlemiş faiz miktarına ya da işleyecek faiz oranına bir itirazı olmadığı, takip talebinde istenen % 68 faiz oranı cinsinin ticari faiz olduğunun ödeme emrinde belirtildiği ve %68 ticari faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmediği anlaşıldığından, alacaklı tarafından takip talebinde istenen faiz oranının ticari faiz olarak belirtildiği nazara alınmak suretiyle, faizin istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması için konusunda uzman bilirkişi marifeti ile hesaplama yaptırılarak denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor tanzimi ile şikayetin sonuçlandırılması gerekirken, ödeme emrine süresinde itiraz edilmediği ve kesinleşen takipteki faiz oranına göre borç hesabı yapıldığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece, hüküm kısmında gerekçe kısmında tartıştığı ve reddettiği talepler ile ilgili kararına yer vermediği, şikayetçinin tüm talepleri kabul edilmiş gibi davanın kabulüne şeklinde karar verdiği ve bir kısım nafaka tutarı ile faizi hususunda düzeltme yaptığı anlaşıldığından, kararın gerekçe kısmı ile hüküm fıkrası arasında tereddüt oluşturabilecek çelişkinin giderilerek hüküm tesisi için mahkeme kararının re'sen bozulması gerektiği-
Dayanak ilamın bozulması nedeniyle bu aşamada takas talebine konu bir alacak bulunmadığından takas mahsup talebinin reddi gerekirken dayanak ilama ait bozma ilamı dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
İcra emri tebliğinden sonraki döneme dair ödeme itirazlarının süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilmesinin mümkün olduğu-
Takibe konu ilam takip tarihinden önce bozulmuşsa da, bozma kapsamı dışında kalan hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği anlaşıldığından, takip tarihi itibariyle bu kişi hakkında geçerli bir ilam olduğu, yok hükmünde olan bir ilama dayalı takipten söz edilemeyeceği-
Ayrı yaşama hakkına dayalı açılan nafaka davasında hükmedilen nafakanın boşanma ilamının kesinleşmesi ile son bulacağı- Boşanma ilamında kesinleşmeden sonra yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmediği anlaşıdığından, boşanma ilamının kesinleştiği tarihten sonra nafaka kesintisinin durdurulması ve haksız yapılan kesintilerinin borçluya iadesi yönündeki şikayetin kabulü gerektiği-
Borçlunun mahkemeye sunduğu ödeme belgeleri ile mahkemece celp edilen banka hesap ekstrelerinin incelenmesinde; bu ödemelerin bir kısmının aynı zamanda yoksulluk nafakası alacağı da bulunan alacaklı anne hesabına 3. kişi konumunda olan kişi tarafından herhangi bir açıklama yapılmaksızın yatırıldığı, ilam alacaklısı annenin, bu ödemelerin nafaka borcuna mahsuben yapıldığına dair kabulü olmadığı gibi ödeme belgelerinin kanunun aradığı nitelikte belgeler olmadığı görüldüğünden, mahkemece, 3. kişi konumunda olan kişi tarafından yapılan ödemeler yönünden istemin reddi gerekeceği-
İlam konusu borcun ödendiğine yönelik başvurunun "itfa itirazı" niteliğinde olduğu (İİK. mad. 33/1)- Banka ödeme dekontunda borçlu idarenin alacaklı vekili hesabına ödeme yaptığı anlaşıldığından mahkemece, bu durum gözetilerek hesaplama yapılıp itfa itirazına ilişkin bir karar verilmesi gerektiği-
Üçüncü kişi konumunda olan nafaka alacaklısının annesine yapılan ödemelerin nafaka borcuna mahsup edilemeyeceği- Borçlu tarafından sunulan ve alacaklı adına gönderilen ödeme belgelerinin de birbirini takip eden, düzenli ödemeler olmaması halinde,  ödemelerin nafaka borcu için yapıldığının kabul edilemeyeceği-
Borçlunun, takip dosyasına yönelik olarak İİK'nun 33/1 maddesi gereğince icra emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük sürede itirazda bulunduğu görüldüğünden, mahkemece, borçlunun itirazı incelenip takip tarihi itibari ile borçlu olup olmadığı, ne miktar borcu olduğu tespit edilerek taleple bağlı kalınarak icra emrinin kısmen veya tamamen iptali gerekip gerekmediği yönünde oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-