Belediyenin taraf olduğu takiplerde belediyeyi belediye başkanının temsil edeceği, belediye başkanının kanundan doğan bu yetkisini kullanması için ancak baroda kayıtlı bir vekil atayabileceği-
İİK mad. 355/1 hükmü göre; devlet işlerinde veya hususi müesseselerde bulunan borçlu memur veya müstahdemlerinin maaş ve ücretlerinden kesilmesi için icra dairelerinde yapılacak tebligatın kanuni muhatapları haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücreti miktarını nihayet bir hafta içinde bildirmeye ve borç bitinceye kadar icra dairesinin tebligatı mucibince haciz olunan miktarı tekif edip hemen daireye göndermeye mecbur oldukları, İİK mad. 356/1 göre ise, İİK mad. 355/1 hükmüne riayet etmeyen kamu kurum veya hususi müesseselerin kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para ayrıca mahkemece hüküm altına alınmaksızın icra dairesince maaşlarından veya sair mallarından alınacağının düzenlendiği, mahkemece üçüncü kişinin şikayetinin bu kanun hükümleri uyarınca sonuçlandırılması gerektiği-
Borçlu vekilinin “icra dosyasının alacaklısının değiştirilerek kendilerine yeniden ödeme emri gönderilmesinin usulsüz olduğunu, ödeme emrinin 4 numaralı bendinde belirtilen borcun dayanağı olan belgelerin kendilerine tebliğ edilmediği için ödeme emrinin iptali gerektiği“ ne dair talebinin “borca itiraz” olmayıp “şikayet nedeni” olması nedeniyle icra mahkemesine sunulması gerekeceği-
5272 sayılı Belediye Kanununun 15/son maddesine göre her türlü harcın haczinin mümkün olmadığı, bu nedenle bu konuda yapılacak şikayetin süreye bağlı bulunmadığı–
Takip dayanağı senedin onaylı örneğinin ödeme emriyle birlikte borçluya gönderilmemesi halinde, borçlunun 7 günlük süre içinde şikayette bulunarak, ödeme emrinin iptalini isteyebileceği—
İcra takibinde meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının, sadece payına haciz konulan borçluya ait olduğu-
İcra müdürlüğünce yapılan hatalı (kanuna aykırı veya hadiseye uygun olmayan) işlemlere karşı, taraflarca “öğrenme tarihi”nden itibaren yedi gün içinde şikayet yoluna başvurulabileceği–
“El atmanın önlenmesi” ilamında yazılı tazminat miktarı ve eklentilerinin infazının istenebilmesi için, ilamın içeriği incelenerek, taşınmazın aynının ihtilaflı olup olmadığının belirlenmesi gerekeceği–
Haczedilmezlik şikayetinin bağlı olduğu 7 günlük sürenin, şikayet edenin, şikayet konusu işlemi öğrendiği tarihten itibaren başlayacağı, şikayet konusu işlem ilgiliye tebliğ edilmişse, şikayet süresinin tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı, kural olarak haciz sırasında bulunmayan borçlunun kendisine İİK.nun 102.maddesine göre bildiri gönderilerek hacizden haberdar edilmesi gerekeceği; hacizden haricen haberdar olunsa dahi, daha sonra takip dosyasında borçluya “103 haciz davet evrakı” tebliği halinde bu tebliğ ile borçlunun yeni bir hak kazanacağı ve haczedilmezlik şikayetinin İİK.nu 103 ‘e göre yapılan tebliğ ile başlayacağı-
Borçlunun Emekli Sandığından aldığı dul aylığı üzerine konulan haciz işlemi süreklilik ifade eden bir uygulama olduğundan, önceki hacizlere karşı yapılmış olan şikayetin “süre yönünden reddi”nin son haciz üzerine haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına engel teşkil etmeyeceği–