Haczedilmezlik şikayetinin bağlı olduğu 7 günlük sürenin, şikayet edenin, şikayet konusu işlemi öğrendiği tarihten itibaren başlayacağı, şikayet konusu işlem ilgiliye tebliğ edilmişse, şikayet süresinin tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı, kural olarak haciz sırasında bulunmayan borçlunun kendisine İİK.nun 102.maddesine göre bildiri gönderilerek hacizden haberdar edilmesi gerekeceği; hacizden haricen haberdar olunsa dahi, daha sonra takip dosyasında borçluya “103 haciz davet evrakı” tebliği halinde bu tebliğ ile borçlunun yeni bir hak kazanacağı ve haczedilmezlik şikayetinin İİK.nu 103 ‘e göre yapılan tebliğ ile başlayacağı-
Borçlunun Emekli Sandığından aldığı dul aylığı üzerine konulan haciz işlemi süreklilik ifade eden bir uygulama olduğundan, önceki hacizlere karşı yapılmış olan şikayetin “süre yönünden reddi”nin son haciz üzerine haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına engel teşkil etmeyeceği–
Borçlu finansal kiralama şirketi aleyhine borçlu tarafından yapılan icra takiplerinde ‘bu malların haczedilemeyeceğine’ ilişkin şikayetin -3226 sayılı kanunun 20/II maddesi uyarınca- borçlu finansal kiralama şirketi tarafından yapılabileceği–
Finansal kiralama sözleşmesinin noterlikçe düzenleme şeklinde yapılacağı ve sözleşmenin, kiracının ikametgahındaki noterde tutulan özel sicile tescil edileceği, bu hususun mutlak şekil kuralı olduğu- Finansal kiralama konusu bir malın kiracısının icra takibine uğraması halinde, kiralayan 3.şahıs veya kiracı borçlunun icra dairesine müracaat ederek “bu malların takip dışı bırakılmasını” isteyebileceği, icra müdürlüğünün bu konuda vereceği karara karşı 7 gün içinde şikayet yoluna başvurulabileceği, ayrıca bu hükmün haczedilen mal hakkında “istihkak davası” açılmasına da engel teşkil etmeyeceği-
Borçlu yerine tebligatı alan kişinin, takipte ‘taraf sıfatı bulunmadığından yapılan tebligatın usulsüzlüğünü ileri süremeyeceği, çünkü ‘tebligatın usulsüzlüğü’ ve ‘tebliğ tarihinin düzeltilmesi’ ile ilgili başvuruları ancak tebligatın muhatabının ileri sürebileceği–
Haciz yapılan yer ile haczedilen mallarla borçlunun ilgisi bulunduğunun saptanmaması halinde, haczin İİK’nun 99. maddesi uyarınca yapılmış olduğunun kabulü gerekeceği–