Faiz alacağına mahkeme ilamında hükmedilmiş olması halinde, BK.’nun 113/II (şimdi; TBK. mad. 131/2) maddesi uyarınca halin icabından anlaşılan durum gereği, bu alacaktan açıkça feragat edilmediği müddetçe, faiz alacağı hukuki varlığını koruyacağından, alacaklının fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasa bile, zaman aşımı süresinin dolmasına kadar, “ilamda yazılı eksik kalan faiz alacağı”nı her zaman ayrı takip yaparak talep edebileceği-
Fon tarafından bir bankanın alacağının devrolunması halinde, bu alacakla ilgili icra takiplerinde kanunlarda yazılı zamanaşımı ve hak düşürücü süreler dahil her türlü sürenin, alacağın devralındığı tarihten itibaren, fon bakımından 9 ay süre ile duracağı–
Bozulan karar, geçerliliğini ve yerine getirilme niteliğini yitirdiğinden bozmadan sonra iflasın ertelenmesi kararının yasada öngörülen sonuçlarını sürdürmesi olanağı, ortadan kalkmış olacağından, alacaklının icra takip işlemlerine devam etmesine artık bir engel bulunmayacağı–
Borçlunun ‘ödeme emrine dayanak teşkil eden belgenin ödeme emrine eklenmediğinden bahisle ödeme emrinin iptali’ için icra mahkemesine yaptığı başvurunun ‘şikayet’ niteliğinde olduğu–
İpotek akit tablosunda sayılan teferruatın taşınmazdan ayrı olarak haczedilemeyeceği; bu maddenin uygulanabilmesi için, hem ipotek akit tablosunda o şeyin teferruat olduğunun yazılı olması ve hem de MK’nun 686. maddesinde tarif edilen teferruat niteliğini taşıması gerekeceği–
Henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedeli için 17.10.2001 tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranı uygulanamayacağı–
İlamda yer alan asıl alacak buna bağlı fer’i alacaklar için tek bir takip yapılabileceği gibi ayrı ayrı da takip yapılmasını engelleyen bir yasa hükmü bulunmadığı–
İcra mahkemesince daha önce iptaline karar verilmiş olan takibin yeniden iptaline karar verilmeyeceği–
Borçlu vekilinin ‘icra emrinin tebliği’ne yönelik şikayeti yanında esasa ilişkin itirazlarını da bildirmiş olması halinde, artık icra mahkemesince ‘icra emrinin iptaline’ karar verilmesini istemekle borçlunun hukuki yararının varlığından söz edilemeyeceği–
Şikayet niteliğindeki başvurular sonucunda bu istemin kabulü veya reddi halinde icra mahkemesince icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği–