Taşınmazda oturan ve taşınmazın ½ sahibi olan kişinin “üçüncü kişi konumunda” olmadığından taşınmazdan tahliyesinin mümkün olmayacağı–
Henüz geçerli bir icra takibi olmadan ihtiyati tedbir kararının uygulanması icra işlemi sayılmayacağından, tedbir kararının infazı ile ilgili şikayetleri inceleme görevinin kararı veren mahkemeye ait olduğu-
Borçlu ile 3. kişi arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesine bağlı olarak ileride bulunması muhtemel haklar için, borçlu adına kayıtlı olmayan 3. kişiye ait taşınmaz üzerine haciz konulamayacağı-
Kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacakların on yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu–
“İlamın kesinleşmeden icraya konulamayacağı”na ilişkin şikayetin 7 günlük süreye bağlı olduğu–
Yaylaların özel mülkiyete konu olamayacağı, bu yerin kadastro tesbiti ile borçlu adına tescilinin de bu özelliğini değiştirmeyeceği-
Vekaletten çekilen ve bunu müvekkiline tebliğ ettiren vekilin vekalet görevi onbeş gün süre daha devam ettiğinden, bu aşamada vekile yapılan tebligatın geçerli olduğu–
İhalede satılan taşınmazın ortaklığın giderilmesi davasının açıldığı tarihten önce, hissedarlar tarafından yapıldığı resmi bir belgeyle belgelenmiş bir akde dayanmayarak üçüncü kişi tarafından işgal ediliyor olması halinde, “üçüncü kişinin tahliyeye yönelik şikayetinin reddine” karar verilmesi gerekeceği-
Kural olarak boşanma ekinde verilen maddi-manevi tazminatın kesinleşmeden takibe konulamayacağı, ancak boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesi halinde tazminata ilişkin hükmedilen alacağın tahsili için kesinleşme aranamayacağı, keza tedbir niteliğinde verilen nafakanın da tahsili için kesinleşme aranmayacağı–