İdari yargının, edaya ilişkin ilamlarının kesinleşmeden ilamlı takibe konu yapılabilecekleri –‘İdare aleyhine açılan ve haciz veya ihtiyati haciz uygulamalarıyla ilgili kararlar’ın ise kesinleştikten sonra takibe konulabileceği–
İhale kesinleşmedikçe ihale bedelinin alacaklılara ödenemeyeceği; ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde ihalenin feshinin istenmemiş olması halinde, ihalenin kesinlemiş olacağı ve ihale bedelinin alacaklılara ödenmesi gerekeceği; ödeme için İİK’nun 34/VI maddesinin son cümlesindeki bir yıllık azami sürenin geçmesine gerek bulunmadığı–
Üç aylık yasal süre içerisinde (MK. 606) sulh hukuk mahkemesine başvurarak mirası reddettiklerini bildirmiş olan borçlular mirasçılar hakkında icra takibi yapılmış olması halinde, bu mirasçıların yapılan takibin iptalini süresiz şikayet yolu ile –bu konudaki şikayet ‘taraf ehliyeti’ne ilişkin olduğundan- isteyebilecekleri–
İİK.’nun 53.maddesi gereğince takipten sonra ölmüş olan borçlunun mirasçılarına takibin yöneltilmiş olması halinde, bu takip ilk takibin devamı niteliğinde olduğundan, mirasçılara yeniden “ödeme emri” çıkarılmayacağı; “takibin kendilerine karşı alacaklı tarafından devam ettirildiği” hususunun kendilerine bildirilmesinin yeterli olduğu; buna rağmen “ödeme emri” gönderilen mirasçıların murisin ölümünden önceki işlemlere, muris itiraz etmiş olmadıkça, kendilerinin itiraz edemeyeceği, mirasçıların itirazının “mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği, takibin kesinleşmesinden sonraki itfa, imhal ve zamanaşımı” gibi itirazlar olabileceği-
“Kendisine ödeme emri yerine icra emri gönderilmesinin usulsüz olduğu”na ilişkin şikayetin 7 günlük şikayet süresi içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği–
Mahkemece “takibin iptaline” değil “ödeme emrinin iptaline” karar verilmiş olması halinde borçluya yeniden ödeme emri gönderilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı–
Bankaların yalnızca kredi sözleşmesinden kaynaklanan değil, her türlü alacaklarının tahsili için yaptıkları icra takibi nedeniyle gerçekleşen ihale sonucu taşınmazı alacaklarına mahsuben almaları halinde, anılan işlemin damga vergisinden müstesna olduğu- Kredi alacağından dolayı yaptığı icra takibi üzerine borçluya ait taşınmazı alacağına mahsuben almış olan bankanın KDV uygulamasından muaf olduğu–
HUMK. 443/4 (şimdi; HMK. 367/2) uyarınca taşınmazın aynına ilişkin –‘taşınmaz üzerindeki mülkiyet uyuşmazlığını çözen’, ‘tapu iptali ve tescil’, ‘taşınmaz üzerindeki ipoteklerin iptali’ gibi- ilamların ve bu ilamın eklentisi durumundaki vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin, ilam kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı–