Ölü kişi hakkında takip yapılamayacağı gibi, bu şekilde başlatılan bir takibin mirasçılara da yöneltilemeyeceği– (Not: 6100 sayılı yeni HMK’ nun 124/4 maddesindeki “dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.” şeklindeki yeni düzenleme nedeniyle, bu kararlar önemini yitirmiştir…
Borcun tamamını itiraz halinde borçlunun sebep bildirmesi gerekmediği gibi, itirazı sırasında belli bir sözcüğü kullanmış olmasının da zorunlu bulunmadığı; önemli olanın, yasal süre içinde şahsen veya yetkili kişiler eliyle “itiraz iradesi”nin ortaya konulması olduğu–
İrad biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafakanın –MK’nun 176/III. maddesi uyarınca- alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkacağı- Alacaklının sonraki evliliğinin boşanma ile sonuçlanması halinde, nafaka ödeme yükümlülüğünün yeniden doğmayacağı–
3091 sayılı Kanun uyarınca verilen “müdahalenin men’i”ne dair kararların infazının idari makamların görevine girdiği; ancak alacaklının yetkili makam nezdinde yapılan ve belgelenen bu iş nedeniyle sarf ettiği masrafların icra dairesi kanalı ile tahsilini isteyebileceği–
İcra müdürlüğünce yapılan hatalı (kanuna aykırı veya hadiseye uygun olmayan) işlemlere karşı, taraflarca “öğrenme tarihi”nden itibaren yedi gün içinde şikayet yoluna başvurulabileceği–
Yabancı para alacağına dayalı takiplerde alacaklının «tahsil (fiili ödeme) tarihindeki kur üzerinden» ödeme yapılmasını istemiş olması halinde; vâde tarihi bulunan senetlerde «vâde tarihinden tahsil tarihine kadar», vâde tarihi bulunmayan senede dayalı takiplerde ise, «takip tarihinden tahsil tarihine kadar» ilamlı takiplerde ise; «dava tarihinden tahsil tarihine kadar» ‘yabancı para faizi’ (3095 s.K. 4/a), «tahsil (fiili ödeme) tarihindeki kur üzerinden» ödeme yapılmasını istememiş olması -yani; takip tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemiş olması halinde- vâde tarihinden takip tarihine kadar «yabancı para faizi», takip tarihinden tahsil tarihine kadar ise «avans (reeskont) faizi» (3095 s.K.) isteyebileceği–
Üçüncü kişinin ‘haciz ihbarnamelerinin kendisine tebliğ edilmediğini’ ileri sürerek ‘takibin iptaline ve taşınmazına konulan haczin kaldırılmasına’ ilişkin başvurusunun şikayet niteliğinde olduğu–
Kanununun, hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere, icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında, kanuna aykırı olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulabileceği–