Kanununun, hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere, icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında, kanuna aykırı olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulabileceği–
Ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmesinin zorunlu olduğu, bu hususun süresiz şikayete tabi olduğu-
İhtilaflı olan bir para için üçüncü kişiye 89/1 maddesi uyarınca “haciz ihbarnamesi” gönderilemeyeceği gibi bu paranın icra dosyasına yatırılması için icra müdürlüğünce de üçüncü kişiye (bankaya) talimat verilemeyeceği–
Şikayet sonucunda verilen karar “maddi anlamda kesin hüküm” teşkil etmeyeceğinden, şikayetinde haksız çıkmış olan tarafın, genel mahkemede, diğer taraf aleyhine dava açabileceği, bu nedenle şikayet “dava niteliğinde olmadığından, şikayet dilekçesinde ilgililerin yanlış gösterilmesi veya hiç gösterilmemesinin, şikayetin husumet yokluğu sebebiyle reddini gerektirmeyeceği–
İpotek kapsamında kalan borcundan dolayı herhangi bir temerrüdü söz konusu olmayan borçlu hakkında yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin süresiz şikayet yolu ile iptali gerekeceği–
İlk ilanın gazete ile yapılması halinde ikinci ilanın da gazete ile yapılması gerekeceği, yalnız divanhane ilanı ile yetinilerek satışın yapılamayacağı-
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 10/III maddesi uyarınca, alacaklı bankanın, asıl borçlu aleyhine icra takibi yapıp, takibin semeresiz kaldığı kanıtlanmadıkça, kefillerden borcun ifasını isteyemeyeceği–
Ticari senetlerin, ticari işletme ile olan ilgisi iyiniyetli üçüncü kişilerce kolaylıkla anlaşılamayacağından ticari temsilcinin imzaladığı senetlerin iyiniyetli üçüncü kişileri bağlamayacağı–
Takip dayanağı belgelerin (kat malikleri kurulu kararları ve faturaların) –İİK. 58/3, 61/I uyarınca- takip talebi ve ödeme emri örneğinde belirtilmiş olmasına rağmen, bunların ödeme emri ekinde borçluya tebliğ edilmemiş olması halinde, mahkemece “ödeme emrinin iptaline” karar verilmesi gerekeceği–
İcra takip dosyasının infaz edilmiş olmasının, borçlu açıkça vazgeçmediği sürece şikayetin esasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği–