Alacaklı bankanın 08.10.2007 tarihli 183.851 YTL alacağı olduğunu ihtar etmesine rağmen, taşınmazın yeni maliki ile 15.11.2007 tarihinde yaptığı protokole göre 89.000 YTL alacağı olduğunu belirtmesi karşısında bu tarih itibariyle taşınmazın ipotekle sorumlu olduğu miktarın 89.000 YTL olduğunun kabulü gerekeceği-
Alacaklı bankaların –Katma Değer Vergisi Kanununun 17. maddesinin değişik (r) bendi uyarınca- alacağına karşılık borçlu ve kefilinin borçları ile ilgili olarak onlara ait taşınmazları cebri icra yolu ile alması halinde, KDV’den muaf olduğu–
Bankaların yalnızca kredi sözleşmesinden kaynaklanan değil, her türlü alacaklarının tahsili için yaptıkları icra takibi nedeniyle gerçekleşen ihale sonucu taşınmazı alacaklarına mahsuben almaları halinde, anılan işlemin damga vergisinden müstesna olduğu- Kredi alacağından dolayı yaptığı icra takibi üzerine borçluya ait taşınmazı alacağına mahsuben almış olan bankanın KDV uygulamasından muaf olduğu–
«Joint venture»nin, âdi ortaklığa benzemekte olup, «iki veya daha fazla işletmenin, belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık» olup, tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehilyetleri olmadığı, ortakların, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm malvarlıklarıyla sorumlu olduğu; yapılacak icra takibinde adi ortakların ayrı ayrı takip talebinde gösterilip yine ayrı adlarına ödeme emri gönderilmesi gerekeceği, iş ortaklığının gerçek ve tüzel kişiliği bulunmadığından iş ortaklığı hakkında yapılan takibin iptali gerekeceği-
Boşanma kararında (boşanma kararının eki olarak) hükmedilen maddi ve manevi tazminatların, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra takip konusu yapılabileceği–
Alacaklı kooperatifin feshedilip, Ticaret Sicili Gazetesinde de bu feshin yayınlanması ile kooperatifin tüzel kişiliğinin sona ereceği, buna bağlı olarak kooperatifçe vekile verilen vekaletin de son bulacağı; bu nedenle kooperatif adına vekilin yaptığı işlemlerin de geçerli olmayacağı-