Borçluya ait olmayan adrese yapılan tebligatın usulsüz sayılacağı–
Hükmün boşanmaya ilişkin kısmı kesinleştikten sonra ilamdaki maddi ve manevi tazminat ve yargılama giderleri için, -ilamın bu bölümü kesinleşmemiş olsa dahi- icra takibinde bulunulabileceği–
İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından, taraf ehliyeti de bulunmadığı; ortakların, ortaklığın borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm varlıkları ile sorumlu oldukları–
“Nişanın bozulması nedeniyle eşyaların iadesi ve ayrıca bedellerinin tahsili” istemli dava sonunda mahkemece verilmiş olan “nişanda takılan eşyaların aynen, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline” ilişkin hükmün, kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı–
“İstihkak davasının kabulüne” ilişkin kararların, mülkiyetin tespiti ile ilgili olmaları nedeniyle 12.11.1979 T. 1/3 sayılı İç.Bir.K. uyarınca kesinleşmeden infaz edilemeyeceği, ancak “istihkak davasının reddine” ilişkin ilamlarda bir mülkiyet tespiti yapılmadığından bu ilamlardaki alacakların infaza konulması için ilamın kesinleşmesine gerek bulunmadığı-
Mahkemece “kısa karar” ile “gerekçeli karar” arasında çelişki yaratılamayacağı–
Taşınmaz satış vaadinden kaynaklanan kişisel hakkın, satış vaadinin tapu kaydına işlenmekle aleniyet kazanmış olacağı ve MK. nun 1009 ve Tapu Kanunun 26. maddesin göre 5 yıl süre ile 3. kişilere karşı ileri sürülebileceği, 5 yıl geçmeden satış gerçekleştiğinde, satış vaadi şerhinden sonra konulan haczin sonuç doğurmayacağı, sonuç doğurmayan bu işleme karşı yapılacak bu işlemin süreye bağlı olmadığı-
Teminat ipoteğinde taşınmaz malikinin ipotek akit tablosunda belirtilen miktarla sınırlı olarak sorumlu olduğu, bu sınırın aşılarak takip yapılması halinde yapılacak şikayetin süreye bağlı olmadığı–
Açıkça itirazdan (şikayetten) vazgeçilmeksizin, takipten sonra borcun icra dairesine ödememesinin, şikayeti konusuz kılmayacağı-