Hukuk davalarında olduğu gibi icra takiplerinde de tarafların ‘taraf ehliyetine’ sahip olmaları gerektiği yalnız gerçek ve tüzel kişilerin ‘taraf ehliyeti’ bulunduğundan Tarım İl Müdürlüğünün, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının bağlı bir birim olup, ayrı bir tüzel kişiliği olmadığından, takipte ‘aktif ve pasif husumet ehliyeti’ (taraf ehliyeti) bulunmadığı; …..Devlet Hastanesi Baştabipliği’nin Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir olup, ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığından ‘pasif husumet ehliyeti’ bulunmadığı; ….. Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nun Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir birim olup ‘pasif husumet ehliyeti’ bulunmadığı–
“Tebliğ tarihinin düzeltilmesi” konusundaki başvurunun “şikayet” niteliğinde olduğu ve İİK’nun 16/I. Maddesi uyarınca, usulsüz tebligatın öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde yapılabileceği–
Borçlunun 3.kişilerdeki hak ve alacaklar üzerine İİK.nun 78.maddesi gereğince “haciz yazısı” gönderilerek haciz konulabileceği gibi İİK.nun 89.maddesi gereğince 3.kişiye “haciz ihbarnamesi” gönderilerek de haciz konulabileceği-
Takip konusu ilamda taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlık bulunmaması (taraflar arasında mülkiyete yönelik bir uyuşmazlık bulunmaması) halinde (davalının elatmasının önlenmesine ve ecrimisil ve kal’e, suya yönelik elatmanın önlenmesine kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ve taşınmazın yol olarak terkinine, kamulaştırma nedeniyle tapu kaydının iptaline, fuzuli işgal nedenine dayalı el atmanın önlenmesine ve ecrimisile, bina girişinde izinsiz ve kaçak olarak projeye aykırı şekilde yapılmış olan tadilatın kal’ine, kiralanmış taşınmazın tahliyesine, taşınmaz üzerinde bulunan muhtesata, ipotek bedelinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına dair) verilen kararların, taşınmazın aynına ilişkin sayılamayacağı ve bu nedenle kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–
Haczedilmezlik şikayetinin bağlı olduğu 7 günlük sürenin, şikayet edenin, şikayet konusu işlemi öğrendiği tarihten itibaren başlayacağı, şikayet konusu işlem ilgiliye tebliğ edilmişse, şikayet süresinin tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı, kural olarak haciz sırasında bulunmayan borçlunun kendisine İİK.nun 102.maddesine göre bildiri gönderilerek hacizden haberdar edilmesi gerekeceği; hacizden haricen haberdar olunsa dahi, daha sonra takip dosyasında borçluya “103 haciz davet evrakı” tebliği halinde bu tebliğ ile borçlunun yeni bir hak kazanacağı ve haczedilmezlik şikayetinin İİK.nu 103 ‘e göre yapılan tebliğ ile başlayacağı-
Tahsil harcının, alacaklı bankaya ödenen paradan kesilmesinin mümkün olmadığı, alacağına mahsuben alacaklı bankaya ihalenin yapılması halinde de, satış bedeli üzerinden icra dairesine ödenmesinin istenemeyeceği–
Borçlunun şikayet konusu yaptığı faiz oranlarının üstüne çıkılarak hesaplama yapılamayacağı gibi, alacaklının da itiraz etmediği faiz oranı aşılmadan faiz hesabının yapılması gerekeceği–
Borçlunun şikayette hukuki yararının bulunduğu durumlarda yapılan haciz işleminin usulsüz olduğunu belirterek şikayette bulunabileceği–
İlamların infaz edilecek kısmının “hüküm bölümü olduğu”; hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu, bu nedenle icra hakiminin, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı–
Takip dayanağı ilamın hüküm fıkrasında ‘icra müdürlüğünce İİK’nun 24. maddesi gereğince, işlem yapılabileceği’ konusunda açık bir hüküm bulunmasa dahi aynen ifnanın mümkün olmaması (dava konusu aracın aynen tesliminin mümkün olmaması) ve aynen teslim borcunun para borcuna dönüşmüş olması halinde dava konusu aracın haciz tarihi itibariyle değerinin icra müdürlüğünce belirlenerek bunun borçludan tahsili yoluna gidileceği–