İflasın ertelenmesi davası kapsamında mahkemece “İİK.nun 179. maddesi uyarınca yapılan takip ve varsa haciz işlemlerinin tedbiren durdurulmasına” dair verilmiş olan kararla, borçlu hakkında yapılmış olan takip ve işlemler iptal edilmemiş olduğundan, borçlunun “hacizlerin fekkine” dair taleplerini reddeden icra müdürlüğünün işleminde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı–
Kabulün, kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğuracağı–
Takibin sadece altın alacağına ilişkin olmayıp, aradaki anlaşma gereği ödenmediği iddia olunan altınların bedeline ilişkin para alacağına dair olması nedeniyle, yapılan ilamsız takibin iptaline karar verilemeyeceği–
Takip alacaklısının, ilamdan kaynaklanan alacak tutarlarının her biri için ayrı ayrı (örneğin asıl alacak için ayrı yargılama giderleri ve vekalet ücreti için ayrı) ilamlı icra takibi yapmasını engelleyen bir yasa hükmü bulunmadığı–
HUMK..'nun 193. (şimdi; HMK’nun 20.) maddesinde öngörülen on günlük (şimdi; iki haftalık) süreden sonra alacaklının “dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi” isteminde bulunmuş olması halinde mahkemece doğrudan doğruya “takibin açılmamış sayılmasına” karar verilmesi gerekeceği-
HUMK.'nun 193. maddesinde öngörülen on günlük süreden sonra alacaklının “dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi” isteminde bulunmuş olması halinde, mahkemece doğrudan doğruya “takibin açılmamış sayılmasına” karar verilmesi gerekeceği-
Şikayete konu araç üzerine, araç sahibi hakkında iflasın ertelenmesi davasında tedbir kararı verilmiş olması nedeniyle haciz konulamayacağı–
Alacaklı hakkında ceza mahkemesinde ‘sahtecilik davası’nın açılmış olmasının tek başına yeterli olmayıp ayrıca suçtan zarar gören sıfatıyla borçlunun da davaya kişisel hakları bakımından katılarak, dava konusu senedin iptalini istemesi gerekeceği (ve hakkındaki icra takibinin ancak o zaman kendiliğinden duracağı)–